İnsanlığın varlığından itibaren en büyük ihtiyacı içecektir. Yemek yemeden bir hafta yaşayabilen insan, içmeden bir gün bile yaşayamaz. Bu nedenle hep hayatımızda olan şeydir içecekler. Kitapta incelenen içeceklerde, ilk çağlardan günümüze ulaşmış, sırasıyla bira, şarap, distile edilmiş içecekler (viski, votka, rom, gong, punch), kahve, çay ve koladır (kitap sonunda temiz suya geri dönüşten de bahsedilir). Bu içeceklerin nasıl bulunduğu, kullanım şekilleri, neden olduğu gelişmeler de incelenmiştir. Akıcı bir dille ilerleyen ve güzel açıklamalarla başlayan kitap özellikle çay ve kolada oldukça siyasi ve biraz da taraflı anlatılmıştır. Dünya tarihi denilmesine karşın ağırlıklı olarak bahisteki içeceklerin Avrupa'ya nasıl girdiği ve toplum üzerindeki etkisinden bahsedilmiştir. Buna karşılık kahvenin ana karası Afrika kahve başlığında hızlıca geçilmiş, içkiye meraklarıyla bilinen Baltık ülkeleri ve Rusya'dan örnek verilmemiştir. Kendimce belki de biraz kişisel anlamda dikkat çekici olan çay ve kahve başlığı altında Türkiye'nin adının bile geçmemesi; Türk kahvesiyle marka olmuş, çay ihracatında ve tüketiminde üst sıralarda bulunan bir ülkeye büyük bir haksızlık. Yine de kitap beklediğimden güzeldi, okunmasını tavsiye ederim. İyi okumalar :)