Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gökhan Ünlü

Gökhan Ünlü
@gokhanunlu
Kitap okumayı seven ve yazar olmak isteyen biri.
50 okur puanı
Mart 2022 tarihinde katıldı
687 syf.
·
Puan vermedi
Duygusal ve Mantıksal Mekanizma
İnsanlar ilk nefesini aldığı andan itibaren insanları kontrol eden iki mekanizma vardır: Mantık ve duygu. İlk insanlardan bu yana değişmeyen mekanizmalardandır ikisi de. Atalarımız hayatta kalmak için mantıklarına ve duygularına göre hareket etmiş ve başarılı olmuşlardır. Peki, ikisini orantılı bir şekilde kullanamayan atalarımıza ne olmuştur?
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,8bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Aşırı Düşünmek
İnsan karmaşık bir sistemdir. Vücudumuzu saran, binlerce kilometreye ulaşan damar ağı; her biri kendi içinde özelleşmiş sistemlerimiz… Nitekim hepsinden daha ilginç bir yapı vardır: beyin. Beyinin ilginçliği biyolojik olarak da fazladır ve merak uyandırıcıdır ama burada asıl konumuz beynimizin bize kazandırdıkları ve kaybettirdikleri. İnsan;
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,1bin okunma
352 syf.
9/10 puan verdi
Özgürlük Hakkında
Bir kukla özgürlük yoksunluğunun cisimleşmiş hali gibi görünebilir. İster gizli bir elle hareket ettirilsin ister iplerle hareket ettirilsin kuklanın bir iradesi yoktur. Bütün hareketleri bir başkasına bağladır. Tamamen kendisi dışındaki bir zihnin denetlediği kukla nasıl yaşayacağına dair bir seçim yapamaz. Kukla konuşabilseydi seçimlerini kendisi yapıyor sanardı çünkü Dünya bilinci gelişmemiş bir varlık olurdu. Eğer kukla bilinçli bir nesne olsaydı, şüphesiz ki, bu; onun için dayanılmaz bir durum olurdu. Zira ancak kendi kendisinin bilincinde olan bir varlık özgür olmadığını hisseder. Ama kukla, tahta ve bezden yapılmış; insan elinden çıkmış bir nesnedir. İnsan ise kuklanın oynatıcı, iradesinin asıl sahibidir. İnsan da bir yere kadar kukla sayılabilir mi? Eğer bilincimiz yeterince gelişmediyse, aynı bir kukla gibi kendimizi özgür sandığımız halde özgür değilsek?
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019166,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
176 syf.
8/10 puan verdi
Nefret ve Kurtulma Çabalarımız
Şunu da demek istiyorum: nefret normal bir duygudur. Bir şeye, insana nefret hissetmek normaldir. Eğer hissetmiyorsanız bu nefretinizin kendinizi boğar. Nefretinizi asla içinize atmayın. Birilerine saldırın demiyorum. Gerekirse kendi kendinize fanteziler kurun kafanızda. Sağlığınız için doğru olan bu. Herkesin içinde bir canavar yatar. Bu canavarı baskılamak sizi canavar yapar. Buna izin vermeyin. Temel atma aşamasında olduğum kitabımda anlatmak istediğim konulardan biri de bu. Bu toplum bize “insanlığı” unutturdu. İnsanlık sadece iyi duygular demek değildir. İnsanlık kötü duygular da besler. Hepimiz toplumun baskısıyla boğuyoruz bu duyguları, yüzeye çıkmaması için boğmaya çalışıyoruz ama bu duygularımız yüzme biliyor. Nefretinizi, kötü düşüncelerinizi boğmaya çalışmayın. Sizin insan olduğununuz bir kanıtı bu duygular. Bunları baskılayarak yok edemezsiniz. Kabullenerek yok edersiniz. Toplumumuzda ise içimizde boğuyoruz, düşünmeye bile korkuyoruz. Hangimiz birini öldürmek istemedi burada? Ama öyle bir hale geldik ki bunu düşünmek bile bizi “canavar” gibi hissettiriyor. Bu da aslında bizi “gerçek” bir canavara çeviriyor. Bu duygular evrim ile içimize, genlerimize işledi. Bu duygular benliğimizden güçlü.
Pis Moruğun Notları
Pis Moruğun NotlarıCharles Bukowski · Parantez Yayınları · 20122,107 okunma
672 syf.
9/10 puan verdi
Freud, Rüya ve Kendinden Kaçamamak
Freud’a göre rüyalar, kişinin bilinçaltına sıkıştırmış olduğu arzularını, kaygı veya korkularını açığa çıkarır. Freud bu konuyu incelemek için hastalarından rüyalarını anlatmasını isterdi ve bu rüyaları kişilerin hayatıyla bağdaştırmaya çalışırdı. Bu konuda Freud’un en çok şaşırdığı ve ilgilendiği nokta ise rüya gören kişilerin acı çekmesine yol
Rüyaların Yorumu
Rüyaların YorumuSigmund Freud · Say Yayınları · 20211,461 okunma
Reklam
2312 syf.
8/10 puan verdi
Korku, Din ve İnsan
İnsan korkuları tarafından yönlendirilen bir varlıktır. Yaptığımız çoğu eylem korku kaynaklıdır, korku kaynaklı olmasa bile en büyük motivasyonu oluşturan duygu kesinlikle korkudur. Geleceği için kendini geliştirmeye mi çalıştıran birinin motivasyonları arasında “çalışmazsam geleceğim kötü olur” korkusu vardır. Arkadaşlarımızın bize karşı kötü davranışlarını alttan almanın altında da “ya yalnız kalırsam” korkusu vardır. Bu korkuların altındaki sebep ve bu korkular yüzünden yaptığımız şeylerin sonuçları bellidir. Peki insanlar neden ölümden korkar? İste burada korkuların en büyüğü gelir: Bilinmeyenin korkusu. Bilinmeyen şeyler her zaman insanı korkutur çünkü insan, kendi içinde barındırdığı en büyük korkularını bu bilmediği olayları yedirme eğiliminde olur. Ölümün de bizi korkutma sebebi budur. Bu korku, bu bilinmezlik insanın aklını fazlasıyla zorlar ve yorar işte bu yüzden de insanlar kendilerini din ile rahatlatır. Ölünce aslında ölmeyeceğiz, yeniden canlanacağız ve her istediğimizin olduğu bir ütopyaya gideceğiz; ölünce yeniden dirileceğiz gibi doğruluğu kesin olmayan inançlara bel bağlar. Ölüm diye bir şey olmasa insan dinlere inanır mıydı? Ölümden sonra ödüllendirilmeyeceğini bilen bir insan yine de dinlere inanır mıydı? Ölümden sonra bir boşluk olduğunu bilen insan aklını kenara bırakıp dinlere inanır mıydı? İşte bu yüzden bilinmeyenin korkusu en büyük korkudur. İnsanın mantığını bir kenara bıraktırabilir. -Kendi yazımdır. “Dünya’nın en güçlü duygusu korkudur. En güçlü korkusu ise bilinmeyenin korkusudur.” -H.P. Lovecraft
H.P. Lovecraft Seti
H.P. Lovecraft SetiH. P. Lovecraft · Ren Kitap · 201942 okunma