Çok yakın bir zamanda arkadaşım Kıbrıs'a gitti ve Kapalı Maraş'tan ne kadar çok etkilendiğini anlattı. Benim de gidip görmek istediğim yerlerden biri.
Kayıp Ağaçlar Adası'nın konusunu hiç bilmiyordum. Kıbrıs'ı okuyacağımı anlayınca bana sürpriz oldu ve bunu bir işaret olarak aldım. Dileğim en yakın zamanda Kıbrıs'a gitmek.
İki genç üzerinden anlatılan hikaye Kıbrıs'ın tarihini gözler önüne seriyor. Biri Kıbrıslı Rum, diğeri Kıbrıslı Türk. Bu gençlerin aşklarını, 1970'lerde nasıl yaşadıklarını daha düşünürken merak ediyor insan. Oysa ne güzel bir duygu aşk. Bir de düşmanlıklar, kötülükler olmasa.
Beraber büyüyüp, bir sokakta oyunlar oynamış, komşuluğu sonuna kadar yaşamış insanların birdenbire düşman olduğu, bir iç savaşın acıları, sırları, yemyeşil bir adanın ve içinde yaşayan insanların ağaçların, kuşların, böceklerin, kelebeklerin, balarılarının, sivrisineklerin ve farelerin de anlatıldığı çok katmanlı bir eser Kayıp Ağaçlar Adası. Anlatıcılardan biri, bir incir ağacı. Ağaçlar, kuşlar, karıncalar hakkında masal anlatır gibi ne güzel bilgiler vermiş Elif Şafak.
Her bir karakteri hissederek okudum. Defne, Kostas, Ada, Meryem, Y&Y ve hatta papağan Chico. Her birini ayrı ayrı sevdim.
Yıllar sonra yapılan kazılarda, çıkan kemiklerden medet uman, ölülerini bekleyen ve onlara kavuşmak isteyen insanlar çok etkiledi beni.
Hemen dibimizdeki, hattâ yavru vatan dediğimiz Kıbrıs'ın yakın tarihini belgelerle, gerçek hikayelerle okumanızı çok isterim.
Yası, savaşı, göçü ve aşkı anlatan bu ağıt benim için büyülü bir hikayeydi. Çok ama çok sevdim.