Kimilerine göre ütopya sayılabilecek bir distopik dünyayı betimleyen yazar Aldous Huxley, insanların belirli kurallara göre devlet tarafından tüplerin içinde "yaratıldığı" (aslında üretildiği) ve sınıf ayrımlarının da yine normlar tarafından belirlendiği bir evren kurguluyor. İnsanların neyi, nasıl düşünecekleri dahi doğumlarından önce belirleniyor. Bu şartlanmaları sorgulamak da haliyle pek mümkün olmuyor. Baş karakterimiz John ise bu "medeni" dünyanın dışında büyümüş bir "barbar." Medeniyetle karşılaştığında dumura uğrayan ve özgürlüğün gerçekten ne demek olduğunu anlayan John'un hikayesi etkileyici ve oldukça trajik. Açıkçası düşünce dünyamda büyük tesirler bırakan bu roman günümüzde son hız ilerlemeye devam eden teknolojinin ve onun ortaya çıkardığı toplumun ve dahi kapitalizmin nerelere ulaşabileceğini çok iyi tasvir ediyor. Ufak bir ipucu vermek gerekirse, yazar üretimdeki Fordizm akımını biraz da alaycı biçimde kurguladığı bu distopik medeniyetin dini haline getirmiş, öyle ki insanlar "Oh Tanrım" değil "Oh Fordum" der haldeler. Sözün özü, romanın çok katmanlı bir yapısı ve derin bir felsefi alt yapısı var. Kaçırmayın derim.

Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,7bin okunma

·

10 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

A.