İlk kez bir İzlandalı yazar okudum. Açıkçası başlangıçta adapte olmam zor oldu. Çünkü isimlerden karakterlerin cinsiyeti bile anlaşılmıyor. Örneğin Sigurdur Öli veya Arnaldur isimleri kadın mı erkek mi çıkaramıyorsunuz. Karakterleri gözümde canlandıramayımca da odağımı kaybedebiliyorum. Ama bu engeli aşınca okuduğum kitaptan zevk almaya başladım. Romanın konusu, noel kutlamasına birkaç gün kala Reykjavik şehrindeki büyük bir turistik otelde, otelin kapıcısının öldürülmesi ve polislerin bu cinayeti çözme çalışmaları. Genel olarak kitabın dili son derece akıcı ve gerçekten çok kolay okunuyor. Diğer yandan romana ana olayı besleyen irili ufaklı farklı hikayeler de serpiştirilmiş durumda. Bu arada benim asıl ilgimi çeken konu daha önce adını hiç duymadığım yazar. Arnaldur Indrıdason İzlandalı ve kitapları 20 dile çevrilerek 26 farklı ülkede yayımlanmış ve 8 milyonun üzerinde satmış. The Guardian gazetesi 2011 yılında yazarı, Avrupanın 1 numaralı en iyi polisiye yazarı olarak göstermiş. Ben kesinlikle Arne Dahl veya Jo Nesbo nun Indrıdason dan daha iyi olduğunu süşünmekle beraber hepitopu yaklaşık 300bin nüfuslu bir ülkeden bu denli büyük bir yazarın çıkmış olmasından da duyduğum şaşkınlığı gözardı edemiyorum.