Gönderi

60 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
Amok Koşucusu
1912 yılının ilkbaharında kalabalık bir deniz seyahati sırasında sıkılmış ve tropikal iklimin boğuculuğundan kurtulmak isteyen 2 insanın tesadüf eseri karşılaşmasıyla başlayan bir sohbeti okuyoruz.Daha doğrusu yolcunun doktoru dinlemesini okuyoruz.Çünkü yolcunun sadece hissettikleri hakkında birkaç satır geçtikten sonra doktor hikayesini anlatmaya devam ediyor. *SPOİLER* Hikaye bittikten sonraki birkaç gün içinde kadının tabutu,kocası ve birçok insanı da peşinden sürükleyerek suyun sıcak kollarına kendini bırakıyor.(Neyseki diğer insanlar kurtuluyor fakat kurşun tabut bir daha asla bulunamıyor,ilerleyen günlerde doktorun cesedi de kıyıya vuruyor-parlayan gözlükleri ile- Yardıma ihtiyacı olan birine yardım etmek bizim için bir görev midir her zaman?Bu zorunluluk hangi sınırlar dahilinde kabul edilebilir olmaktan çıkar?Bu vazifenin bitiş noktası neresidir?Hele bir de doktorsan -sırf üzerinde latince birkaç kelime yazan bir diploman varsa- kendi hayatını hiçe sayarak senden yardım isteyen herkese soyluluğunun gerektirdiği gibi yardım mı etmek gerekir?Bu sorulara verilen cevaplar çok önemlidir.İyice düşünüp taşınmada hareket etmemeli insan.Yoksa doktorunki gibi bir anlık gurura kapılma tüm hayatının vicdan azabı ile geçmesine neden olabilir.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021112,4bin okunma
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.