Gönderi

İsmail b. Ebî Fedîk rivayet ediyor: Kabristanların birinde, bacağını bir kabrin içine sarkıtmış toprakla oynarken buldum Behlül'ü. Ona;" Burada ne yapıyorsun?."dedim. Behlül;" Bana zarar vermeyen insanlarla arkadaşlık ediyorum. Onların yanından ayrıldığımda benim gıybetimi yapmazlar." dedi. Ona;" Fiyatlar çok yükseldi. Bizi bu beladan kurtarması için Allah'a dua etmez misin?" dedim. Behlül;" Vallahi, hiç umrumda değil. Ister bir buğday tanesi bir dinar olsun. Allah bizden ona ibadet etmemiz için söz aldı; emrettiği gibi. Bize vadettiği gibi bize rızık vermek ona kalmıştır." dedi.
Sayfa 109Kitabı okudu
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.