Gönderi

Sıklıkla aynı rüyaları görüyordum. Gardayım, trene binmem gerekiyor. Tren orada, bütün gürültüsüyle karşımda duruyor. Tanıdığım insanlar rahatça vagonlara biniyorlar. Ben binemiyorum… Sesleniyorlar… Binemiyorum; yere çivilenmiş gibiyim. Görevliler geliyor; beni itip kakıyor, sıkıştırıyorlar: “Binin lütfen! Hadi, binin ama!” binemiyorum… Tren sarsılıyor, uzaklaşıyor, kayboluyor. Tekerlekleri beceriksizliğime gülüyor; duvardaki saat benimle dalga geçiyor.
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.