Gönderi

159 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Zehra; öğrencilerinin en iyi şekilde eğitim alması için elinden gelen her şeyi yapan idealist bir öğretmen. Sadece öğrencilerin değil bulunduğu çevrede insanların parmakla gösterdiği örnek bir insan. Lakin tek bir kusuru var: acıma duygusundan yoksun oluşu. “ dibi görünmeyen kuyulara atılan taş nasıl çıkardığı sesle onların derinliğini gösterirse başkalarının elemi de bizim yüreklerimize düştüğü zaman çıkardığı sesle bize kendimizi, insanlığımızın derecesini gösterir…” Zehra’nın neden bu duygudan yoksun olduğunu geçmişte yaşadıklarından öğreniyoruz. Peki her şey göründüğü gibi midir? İşte bu sorunun cevabını Mürşit Efendi’nin hatıra defterini okuyarak öğreniyoruz. “Gencim, çalışkanım, sıhhatim yerinde. Gözüm fazla ilerde değil. Tabiatım uysal… Gayem namuslu ve gayretli bir memur olmak ve küçük, temiz bir aile yuvası kurmaktan ibaret…” Kendisini bizlere böyle aktarıyor Mürşit Efendi. Yaşadıkları yer yer bana Kürk Mantolu Madonna’daki Raif Efendi’yi hatırlattı. Mürşit Efendi’nin yaşamına ortak oldukça aslında o günden bugüne pek bir şeyin değişmediğini ne yazık ki fark ediyorsunuz. “Çok temiz, çok iyi insanları çekememek halkın dünya kadar eski âdetidir…” Gözlerim dolu dolu bitirdim. İyi ki okudum, siz de mutlaka okuyun.
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 202139,7bin okunma
·
98 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.