Gönderi

88 syf.
·
Puan vermedi
Gençliğini; hapsolduğu zindana demir parmaklıklarını ve zincirlerini düşünen bir mahkum gibi anarım diye belirtmiş, ve eklemiş Cibran; Kavuşamayan her sevgilinin kırıktır kanatları . Bedenin tüm hücrelerinde hissedilen ruhu saran hazin bir aşk öyküsü diye de eklemiş.. Selma’yı gördügu ve dokundugu o ilk anı Şöyle ifade ediyor; “Eline dokunduğum da beyaz bir Zambaga dokunuyormuş gibi hissettim kendimi ... işte o an yüreğimde tarifi imkansız bir acı hissettim..” Benim ruhum Selma’nın ki tanıştığımız o gün birbirine doğru mu çekilmişlerdi yoksa içimdeki bu hasret mi benim onu dünyanın en güzel kadınıymışçasına görmeme neden olmuştu? Yoksa aslında hiç var olmayan bir şeyden hoşlanmama sebep olan gençlik şarabından mı zehirlenmiştim? Daha önce kütüphaneden “Umutsuz asık “ kitabını alıp okumus ve cok etkilenmiştim, orada ki hıkayenin basıyla beraber yayınlanmıs “Kırık Kanatlar” O kalp kırıcı hıkayenin basını okudugumu anladım bugun..Yıne essızdı, ben sevıyorum Halil Cibran okumayı,o da cok hassas , tıpkı benim gibi..😉
Kırık Kanatlar
Kırık KanatlarHalil Cibran · Maviçatı Yayınları · 20179,7bin okunma
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.