Kitabı uzun bir zaman sonra bitirebildim. Nedeni başlarda konuya adapte olmakta zorluk çekmemdi ama daha sonra kitaba alıştıkça yeni bir sorun meydana geldi ;okumaya devam edemedim yani kısa bir süre.
Kitabı okudukça, anladıkça kayboldum, hüzünle boğuldum devam edemedim. Kitabın kapağını kapattım çünkü Selim'in hayatı bana ağır geldi.
Oğuz Atay diyor ki "kitabı kendin için okuyacaksın, kendine yorumlayacaksın. (s. 216)" bu yüzden bu incelemeyi gelecekteki kendime bir borç bilirim ki kitabın hakkını veremeyeceğimi biliyorum.
Bu güne kadar beni en çok etkileyen kitap Küçük Prens olmuştu ama Tutunamayanlar'ın hüznü daha ağır bastı daha doğrusu Selim'in intiharı Turgut'un dostuna olan bağlılığı. Belki Turgut kadar kederlenmedim Selim'in gidişine ama benim de uykularımı kaçırdığı, iştahımı kestiği oldu kitabın.
Bir okurun sayfasında "2015 yılında Tutunamayanlar'ı okudum o gün bu gündür huzurum kalmadı." yazıyordu şimdi daha iyi anlıyorum kendisini. Benim de hayatıma çok büyük etkisi oldu kitabın.
Şuna değinmeden de bitirmek istemiyorum incelemeyi ;yazarın kitaplara verdiği değeri her defasında dile getirmesi beni ayriyeten mutlu etti. Kitap okuyabildiğim için rabbime şükretmeme vesile oldu. Ne mutlu kitap okuyabilene, kitapların değerini bilene
ola ki başlayacak olursanız yarıda bırakmayın lütfen çünkü defalarca okunmayı hak ediyor Tutunamayanlar.