Gönderi

216 syf.
·
Puan vermedi
Öncelikle Amin Maalouf'tan distopya okumak çok ilginçti. Ortadoğu ve Akdeniz'de geçen tarihi romanlarının aksine geçmişi değil gelecegi kurgulamış. Distopya denilince benim aklıma: siddetin türlüsü, karanlık, hastalık sefalet gelir. Bu açıdan Empedokles'in Dostları okuduğum en naif distopya oldu. Hikaye Atlas okyanusu'nda Chiron takımadalarının en küçüğünde geçiyor. Adanın sahibi ve sakini iki kişidir. Kalabalıktan kaçan yazar Eve ve çizer Alec. Elektiriğin, telefonun, internetin, tv yayınlarının, radyolarin kesilmesi ile yolları kesişir. Kendilerine Empedokles'in Dostları diyen bir grup insan, dünyada olacak olan nükleer felaketi önlemek adına olaylara müdahale eder. 9 Kasım'da başlayıp 9 Aralık'ta biten müdaheleyi Alec'in yazdığı günlüklerden okuyoruz. Empedokles'in Dostları bilim, teknoloji, tip alanında oldukça üstün medeniyete ulaşmıiş insanlığın bir diğer kolu. Üstelik yaşama saygı, iyilik gibi vasıflarını yitirmemiş bir topluluk. Bu üst medeniyetle karşılaşan günümüz uygarlığının tepkisi farklı bakış açıları ile irdelenir. Olay örgüsünden ziyade olaya bakış açıları ve insanlık özeleştirisinin ön planda olduğu bu umut veren, iyi hissettiren nazik distopyayı ben sevdim. Yazarı ilk defa okuyacak okurlar için diğer kitapları daha iyi bir başlangıç olur. Yazarı daha önce okuyan okurlar için konfor alanınin dışına çıkmış Amin Maalouf'a hazır olun. Geceye dair zor bir soru soruyorum. Teknolojinin olmadığı bir adayı kiminle paylaşmak isterdiniz?
Empedokles'in Dostları
Empedokles'in DostlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20215,2bin okunma
··
3.195 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.