Gönderi

172 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Beni çok değişik duygulara iten bir roman oldu. Hikaye 15 yaşında suç dünyasından haz duyan Alex'in hayatını anlatıyor. Devlet tarafından ıslah edilmeye çalışıyor ve devlet beyin yıkama yöntemi ile Alex'in özgür iradesini elinden alıp onu iyilik yapmaya odaklanan bir çeşit makinaya dönüştürüyor. Okurlarına da insanların özgür iradelerinin ne denli değerli olduğu mesajını vermeye çalışıyor, bir yandan Alex'e acımamızı istiyor. Ben Alex'e gram üzülmedim, yaptıklarının cezasını bu dünya haricinde başka hiç bir yerde çekmeyeceğine inanlardanım, öldükten sonra yaptığı her şey yanına kâr kalacak. Onca insana çektirdiği acılar! Kitap bir yandan özgür iradenin ne denli değerli olduğunu anlatırken, bir yandan başkasının özgür iradesini kısıtlamanın da bir özgür irade olduğunu betimleyen oksimoron bir ilişki çiziyor. Toplum içinde yaşamak isten bir genç var ortada ama toplumun kurallarından ziyade kendi kuralları ile yaşamak isityor. Toplumun haklarını hiçe sayıyor, toplumun huzurunu, mutluluğunu, değerlerini kendi hazlarından daha aşağı görüyor. Toplum olarak insan olmaktan gram nasibini almamış bu hayvanlar için maalesef özgür iradelerini kaybetmeleri, benim için üzülünecek bir durum olmadı okurken. Sokretesin "Kötülük yapmak mı daha iyi yoksa kötülüğe maruz kalmak mı?" örneklemesin de maruz kalmak seçeneği hep daha ılımlı geliyordu ama bu romanda Alex'e kötülük yapmak nedense vicdanımı daha çok rahatlattı. Acı çekenler ile kurduğum empatiden olsa gerek diye düşünüyorum.
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992,6bin okunma
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.