Yazarın "Alper Kamu- Kamu Davası" serisinin üçüncü kitabı. Ama korkmayın diğer iki (Oğullar ve Rencide Ruhlar & Cehennem Çiçeği) kitaplarını okumamış olsanız dahi rahatlıkla anlayabileceğiniz bir kitap. Nereden mi biliyorum? Bende henüz diğer eserleri okumadım ve hatta kitabı alırken "acaba neden kamu davası 3 yazıyor" üzerinde diye düşünürken sonradan öğrendiğimden mütevellit biliyorum. Kitabı sadece yazarın diğer okuduğum iki eserinde diline, üslubuna ve espri tarzına hayran kaldığım için almıştım. Zira hayal kırıklığı da yaşamadım. Diğer eserlerinde olduğu gibi bu eserinde de şahane bir şekilde hikayeyi kurtulayıp okuyucuya sunuyor. Daha önce hiç hatırlamıyorum ki bir kitabı okurken güleyim. Ama diğer kitaplarında olduğu gibi bu kitabında da yer yer oldukça sesli kahkahalar attım. "Bir cinayet, polisiye romanı bu denli mi farklı yazılır?," dedirtiyor. Ayrıca benim için ikinci (Kuyucaklı Yusuf'dan sonra) en sevdiğim roman kahramanı olduğunu da söylemek isterim.
Gelelim romana. Kıyamet Park adlı bir otele gelen beş yaşındaki Alper Kamu ve ailesi bir gazetecinin öldürülmesine şahit olurlar. Bizim ultra zeki ve kesinlikle gram iticiliği (çok bilmiş büyümüşte küçülmüş çocuk iticiliği) olmayan beş yaşındaki Alper Kamu olayları çözmek üzere herkesten gizli olaylara atılır ve macera başlar.
Kesinlikle türünün nadir örneklerinden biri olan yazarın bu kitabı da benim için şahane bir örnek oldu. Kitap kurtlarının kesinlikle kaçırmaması gereken bir eser. İyi okumalar.