Gönderi

Öyle de kana her türlü doğaüstü özelliği atfettirmiş olan bu kaba batıl inancın insanlığın ahlaki gelişiminin üzerinde muazzam bir etkisi olmuştur. Bu işin süresi boyunca bu etkinin sadece ensest meselesini hissettirmekle kalmadığı bile görülmüştür. Aynı sebebe bağlı olan başka türden fenomenler var: Bunlar genelde cinsiyetlerin ayrımına dair örf ve adetlerdir. Yukarıda aktardığımız olgularla günümüzde gözlerimiz önünde cereyan edenler arasındaki benzerliğe okurun şaşırmaması mümkün değil. Bütün bu benzerlikten hareketle, eğer okullarımızda, gündelik toplantılarımızda cinsiyet arasında bir çeşit engel varsa, eğer her bir cinsiyet adetler hatta yasalarla kendisine dayatılan belirli bir giyim tarzına sahipse, erkeğin kadına yasaklı -kadın bunları yerine getirmeye muktedir olmasına rağmen- rolleri varsa, kadının da erkeğe yasaklı rolleri varsa, kadınlarla ilişkimizde özel bir dil, özel davranışlar benimsemişsek, bunun nedeni kısmen binlerce yıldır babalarımızın genelde kanın, özellikle de regl kanının, yani bahsettiğimiz kan algısının tesiri altında olmalarıdır. Her tür varoluş nedeninden uzun zamandır yoksun, bu eski önyargıları fark etmeden, hala açıklanamaz bir alışkanlıkla itaat etmiyor elbette. Bununla birlikte, bunlar ortadan kaybolmadan önce, kendilerinden sonra ayakta kalan ve bizim de bağlandığımız davranış biçimlerinin doğmasına yol açtılar.
·
255 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.