Gönderi

Sömürgecilik ve Hıristiyanlık
Sömürgeciliğin tarihi, Hristiyanlıkla emperyalizm arasındaki işbirliğinin tarihidir. Kolonizasyon sürecinin son dönemlerinde tanık olunan olaylar da bu işbirliğinin, savunmasız halkların sömürülmesi doğrultusunda nasıl etkin bir biçimde kullanıldığını kanıtlamaktadır. «Onaltıncı yüzyılda İspanyol ve Portekizliler, fetih yoluyla sömürüye, yağmacılığa dayanan açık bir politika benimsemişlerdi; Yeni Dünya bu politikayi mantıki sonuçlarına doğru zorladı: bir papalık fetvasıyla bu iki güç, yeni keşfedilen toprakları aralarında paylaşıp sahiplendi ve bu ülkelerin gerçek sahiplerini boyunduruk altına aldılar», «Yüzyılın sonlarına doğru İngilizler de büyük bir iştahla bu yağmaya katıldılar; ve Amerika kıtasında kendi tekellerinde bağımsız bir sömürü alanı elde edinceye kadar her bakımdan tam korsanlar gibi davrandılar. Kabul etmek gerekir ki, Almanlar, Fransızlar, İtalyan ve Belçikalılar bu yarışa daha sonra katıldılar; ve bunun acısını tezelden çıkarmak için de çeşitli ülkeleri eşi görülmemiş bir insafsızlıkla yağmaladı, iliğini-kemiğini emdi ve köleleştirdiler». Bu sonrakilerin papalık fetvasına da ihtiyaçları yoktu; çünkü öncülerinin gördüğü olumlamaya bakarak, sömürgeci eylemlerinin, papalık ve kilise babalarınca mutlak anlamda bütünüyle kutsanmış olduğundan hiç kuşkuları yoktu.
Sayfa 221
·
133 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.