Az ama öz eserleri ile edebiyatımızda iz bırakmış bir romancı mı diyelim
bir öykücü mi diyelim yoksa
Freud yazar olsa böyle olurdu mu diyelim,bilinmez.
YUSUF ATILGAN eserlerinde bir bakıma kirli gerçekçilik cümlelerinin içinden çıkıp ruhunuza yapışıyor.
HAKAN GÜNDAY ile YUSUF ATILGAN arasında böyle bir kesişim kümesi belirtebilirsiniz.
Kinyas ve Kayra Afrika'da ortaya çıkarken Zebercet ,Manisa civarlarında kendince varoluşçuluk oynuyor.
Zebercet,hayat maçına daha başlarken üç sıfır geride sayılır.
Besleme, fiziksel yönden yetersiz,
aynı zamanda o bilinçüstü değil bilinçaltı tarafından yönetilen çağdaş zaman kuklası.
Otel onun ruh dünyasını kemiren koca bir fare, temizlikçi onu somut hayata bağlayan bir konu mankeni, Ankara treni ile gelen kadın intihar sandalyesine tekmeyi vuran alegorik bir ayak.
En sonunda hayata istifa mektubu sunduğu yani kendini astığı kısımda
yine de son anda bir pişmanlık duyduğu düşüncesi bana daha anlamlı geldi sanki.
Çünkü hayat her şeye rağmen DİRENMEKTİR.