Gönderi

376 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Jack London’ı denizlere ve kurtlara olan düşkünlüğüyle biliyoruz zaten diye düşünüyorum ve bu kitapta da deniz ve kurttan nasibimizi alıyoruz. Humphry Van Weyden’in yolculuk yaptığı geminin batması üzerine fok avcılığı yapan bir gemi tarafından kurtarılmasıyla başlıyor her şey. Weyden yaşadığı yerde bir beyefendiyken burada çalışmak zorunda bırakılıyor. İnsanın her ortama bir şekilde nasıl ayak uydurabildiğini görüyoruz. Öte yandan avcı geminin baş kaptanı Wolf Larsen’le sivri zekası ve kurt gibi çevikliğiyle alışık olduğumuz medeniyetin tam tersini görüyoruz ki bu çok güzel ve derin felsefik sohbetler üzerinden gerçekleşiyor. Sonrasında Japonya’ya sağlığı için yolculuk eden ünlü edebiyat eleştirmeni Maud’un gemisinin batması ve Larsen’in gemisinin onu da kendi gemisine almasından sonra olayların rengi yine değişiyor. Bir yandan Larsen, Weyden ve Maud üçlüsü arasındaki sohbetlerle psikolojik değerlendirmeler yapılırken bir yandan edebiyat, sanat hakkında çeşitli sohbetlere dahil oluyoruz, bir yandan denizcilik ve fok avcılığı hakkında bilgi sahibi olurken bir yandan çeşitli aksiyon dolu maceralara dahil oluyoruz ve en sonunda içine aşk da giriyor ve böylece üç farklı karakter üzerinden aslında insanın kendisini hem fiziksel hem psikolojik açıdan gözlemleyebileceğiz bir çok şey okuyoruz ve bu bana çeşitli tatlarla dolu enfes bir tatlı yiyormuşum gibi çeşitli zevkler verdi okurken. Akıcı olması, hızlı ilerlemesi de insanı sıkmadan okumaya teşvik ediyor. Okuma listesine eklenmesi gerekenlerden kesinlikle.
Deniz Kurdu
Deniz KurduJack London · İş Bankası Kültür Yayınları · 20146bin okunma
·
137 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.