Jack London'un okuduğum ilk kitabı ve alırken açık söylemek gerekirse tamamen kurgu ya da aşk dostluk üzerine bir roman olduğunu düşünmüştüm. kendi gördüklerini öyle bir ustalıkla aktarmış ki gerçekten sıkılmıyorsunuz o dönemin doğu ve batı arasındaki farkı çok iyi ortaya koymuştur. ingiltere yi anlatan kitabında özellikle dikkatimi çeken insanların hayallerinin ya da geleceğe dönük bir planlarının olmayışı çünkü karınları aç ve yaşamlarını sürdürmek için çaba sarf ediyorlar. Düşünün bir ev 4 odalı ve her odasında 5,6,7.. kişinin kaldığını, bahçeden acıktığı için meyve çalmak zorunda kalıp mahkum edilenleri düşünün kadının erkek tarafından şiddet gördüğü ama çocukları için şikayetçi olmayan kadınları, yardım evleri ve onların rezil halleri aynı suyla birçok kişinin yıkandığını haftalarca açlık çeken ve cesedinin bakılamayacak durumda olan insanları düşünün işte o insanlar git gide dibe batan UÇURUM İNSANLARI!
iyi okumalar..