Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

512 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
12 Madde de Milton ve eserine dair inceleme
Yazan için de, okuyan için de zor bir inceleme olacak. 1) Kitabın yazarı John Milton kimdir? 1608 yılında Londra’nın Bread kasabasında varlıklı bir ailenin oğlu olarak doğmuştur. Henüz küçük yaşlarından itibaren edebiyata ve şiire ilgi duymuş, kafasında Adem ve Havva yaratılış destanının taslaklarını şekillendirmeye başlamıştı. Yazılarında İngilizceyi Latince gibi kullanıp kelime oyunlarıyla cümleler yaratmada ki başarısı sayesinde ona dünya çapında tanınırlık kazandıracak Paradise Lost isimli uzun şiir manzumeyi yazarak başta kilisenin, daha sonrasındaysa ülkesinde ki birkaç önemli soylu topluluğun tepkisini çekmişti. Çünkü Milton Monarşiyi desteklemiyordu o; bireysel özgürlüğün savunucusuydu. 1649 yılında yayımladığı ‘The Tenure of Kings and Magistrates' adlı eserinde özgür insanlar ve kralları arasında gönüllülük esasına dayalı bir sözleşme olduğunu ve krallar zorbalığı ele aldıkları vakit, olur da yargıçlar harekete geçmez ise, halkın onları tahttan indirme ve hatta öldürme hakkına sahip olduklarını savunur. Yani, gücü esasen ait olduğu yere, halkın eline, geri verir. Milton 1674’te doğduğu toprak olan Londra’da ölür. 2) Yitirilen Cennet kitabında Milton ne anlatıyor? Tanrı’ya isyan ederek onunla savaşa tutuşan, sonradan şeytan adını alacak Baş melek Lucifer ve onun isyanına katılmış olan meleklerin atıldığı Cennet’ten kovulduktan sonra (Milton’un Antik Yunan mitolojisinde yeraltındaki ölüler ülkesinin en derin yeri, Hades’in yer altı krallığının en dibi olan Tartaros kelimesinden türettiği) Pandemonium*’da konseyini toplar ve Cennet ile Cehennem arasında ki savaşın planlarını yapar. Baş melek olan Lucifer yani Şeytan, Tanrı tarafından yeni bir alemin yaratıldığını ve Tanrı’ya benzer silüette yeni bir yaratığın yaratıldığı (Aden, Adem ve Havva) bilgisini konseydekilerle paylaşır ancak kimse yeni yaratılan aleme gitmeye cesaret edemez. Şeytan bu görevi üstlenir ve konseyde ki düşmüş meleklerin övgüleri ile birlikte yeni aleme doğru zorlu bir yola çıkar. 3) Yitirilen Cennet okunması gerçekten de zor bir eser midir? Bu soruya yanıtım hem evet olacak, hem de hayır. Evet okunması zor bir eser, çok fazla ön okuma, bilgi birikimi istiyor. Çünkü konu Adem ve Havva, Yaratılış, Cennet ve Cehennem’in savaşı gibi görünse de alt metinleri dolu dolu bir eser, çok fazla Yunan, Roma, Pagan dinler mitolojisinden atıflar var,
James Joyce
James Joyce
’un
Ulysses
Ulysses
eseri nasıl ki
Odysseia
Odysseia
’ya paralel gidiyorsa bu eser de
İncil
İncil
'e paralel gidiyor, detaylarını diğer maddelerde açıklamaya çalışacağım. Bir yandan da okunması zor bir eser değil diyorum çünkü bu saydıklarımın hiç birisi hakkında bilginiz olmasa dahi anlatılanları yüzeysel bir boşlukta yakalayıp, kafanızda şekillendirebiliyorsunuz. En azından 7.bölümde bulunan Yaratılış bölümü için bile okunmaya değer. Benim için bunlar kafi, bir kitabı anlamak için onlarca kitap ya da mitleri araştırmak bana göre değil diyorsanız 4. Maddeyi atlayabilirsiniz. 4) Kitabı tamamen anlayarak okumak için ön okuma rehberi; Dediğim gibi kitap Hezekiel, Mısır’dan Çıkış, Yeremya, Zekeriya ve Eyüp ayetlerine paralel bir şekilde ve göndermelerle gidiyor, en azından İncil okumuş olmak kitabı daha iyi anlamanıza vesile olacaktır. Manzume şeklinde yazılmış bir eserden bahsediyorsak tabii ki
Homeros
Homeros
destanları ve
Vergilius
Vergilius
’un
Aeneas
Aeneas
kitabını okumuş olmak yine kitabı daha bir keyifle okumanıza vesile olacaktır. Bunun yanında Milton çok fazla mitlerden ve Yunan mitoloji efsanelerinden bahsettiği için
Hesiodos
Hesiodos
’un
Theogonia - İşler ve Günler
Theogonia - İşler ve Günler
kitabını ve özellikle
Ovidius
Ovidius
’un
Dönüşümler 1-15
Dönüşümler 1-15
'ini okumakta fayda var. Elinizde varsa Pagan üzerine efsane ve mitlere de bir göz atabilirsiniz, okurken çok fazla Pagan dinleri ile ilgili doğru yanlış ön okumalar yaptım internette. Yazar
Dante Alighieri
Dante Alighieri
ve
William Shakespeare
William Shakespeare
hayranı olduğu için eserde de bolca
İlahi Komedya (Cep Boy)
İlahi Komedya (Cep Boy)
’ya ve Shakespeare eserlerine göndermeler de okuyabilirsiniz. 5) Yazarın Dili ve Anlatım Tekniği: John Milton Yitirilen Cennet eserini Homeros, Lucanus ve Vergilius’tan ilhamla kaleme aldığı belli. Hatta Şeytan’ın isyanı ve düşen melekler ile gökteki meleklerin savaşı tasvirinde sanki bir
İlyada
İlyada
destanı okuyor gibi heyecanlandım. Milton sizi aynı Homeros gibi direk savaşın içerisine sokmuyor, önce savaşan iki taraf hakkında bilgi veriyor, kim hangi güç ile savaşıyor bir savaş dengesinin nabzını ölçüyor, tekmil orduyu topluyor ve okudukça savaşın içine sürükleniyorsunuz. Zaten Milton eseri 1667 yılında on bölüm olarak bastırıyor, daha sonra yayıncının da isteği ile 2 bölüm daha yazıp eklemeler ve çıkartmalar yaparak Vergilius’un Aeneis’ine denk düşecek şekilde 12 bölüm olarak 1668 yılında bastırıyor ve elimizde ki eser bu son baskısı. Milton yine yayıncının isteği ile her bölümün başına özet kısmında açıklama koymuş ki bu çok iyi olmuş çünkü sonu gelmeyen betimlemelerin başını kaçırırsanız sayfalar boyunca yazılara boş boş bakıp duruyorsunuz, çok fazla gönderme ve alıntı olduğundan dolayı okuması zor bu yüzden. Ayrıca Milton'un anlatım tekniğinden bahsetmişken 7. Bölüme değinmeden olmaz. Tanrı'nın yeryüzünü yaratmayı 6 günde tamamlayıp 7. günde dinlenmeye çekilmesine atıfta bulunarak 7. Bölümü tamamen Yaratılış'ı Adem aracılığı ile biz okuyuculara anlatması çok iyiydi. O kadar güzel betimlemiş ki Milton bu bölümü, kendimi sorguladığım yerler oldu acaba gerçekten de Tanrı böyle mi yarattı yeryüzünü diye. 6) Anlatıcı: Yitirilen Cennet önce John Milton’ın Cenneti ve Cehennemi tasviri ile başlayıp Şeytan’ın isyanına kadar devam ediyor, sonra sözü Lucifer’e veriyor ve Tanrı’ya neden isyan etmeye kalkıştığının mantıklı sebeplerini sıralattırıyor. Burada spoiler olmaması adına neden isyan ettiği kısımlarını geçiyorum, yeni yaratılan aleme doğru Şeytan’ın gittiğini gören Tanrı kutsal meleklerden birisi olan Rafael’i Aden’e yani Tanrı’nın Adem ve Havva için yaratmış olduğu Cennet Bahçesine gönderiyor. Burada anlatıcı rolünü Rafael (Işık getiren) üstleniyor. Bir yandan Adem ve Havva’ya hısımlarından bahseder, diğer yandan bilgi ağacında ki yasak meyveden bahseder. Yaratılışıda Rafael anlatacaktır Adem ve Havva’ya. Havva, yılan kılığına girip yanına sokulan Lucifer'in türlü aldatmacalarına kanıp yasaklı meyveyi yemiştir ve Tanrı bu duruma sinirlenip Adem ve Havva'yı Aden'den kovarak yeryüzüne sürmüştür.. Burada anlatıcı rolünü yine baş meleklerden birisi olan Mikail alıyor ve Adem ve Havva’ya gelecekte nasıl bir hayatın kendilerini bekleyeceklerini anlatıyor. 7) Milton Yitirilen Cennet eserinde bilmeden ya da istemeden Şeytan’a mı hizmet etmiştir? Şeytan, Yitirilen Cennet’in en renkli, en cazip karakteridir; genel olarak eserde okurlara en fazla zevk veren bölümler Şeytan’a dair anlatıların geçtiği bölümlerdir. Milton’ın destanında Şeytan kahramanlığın sınırlarında gezinir.
William Blake
William Blake
gibi bazı isimler Milton’ın bilmeden Şeytan’ın tarafını tuttuğundan bahseder bu yüzden. Hem kitap hakkında yazılan araştırmalara hem de okuduğum kadarı ile bu konuda bir şey söyleyecek olursam kitabın ilk bölümünde Milton Şeytan’ın isyanını anlatsa da büyük ihtimal kiliselerden gelecek baskıdan dolayı (eser Orta Çağ’da yazılmış ve dinden aforoz edilenlere ne yapıldığını ufak bir araştırmayla öğrenebilirsiniz) 7. Bölümden sonra tamamen Tanrı’ya kendini adayan Adem ve Havva ile Cennet’teki meleklerin ve Tanrı’nın Oğlu’nun (birazdan açıklayacağım) sürekli Tanrı’ya dua ettiğini ve ona kutsal bir bağ ile bağlandıklarını okuyoruz ki Adem’in Tanrı’ya yakarışları elli sayfaya yakın sürüyor diyebiliriz. Milton dindar bir Teolog olmasına karşın dinin Dogmalarına karşı çıkmış da olabilir, bu konu hakkında yüzlerce sayfa yazı yazılsa da yazarı yaşamadığından dolayı artık bir sonuca ulaşılamayacağı için bu konuyu uzatmanın bir anlamı yok. 8) Tanrı’nın Oğlu ve Metinde ki Alt Anlamlar: Milton Tanrı’nın Oğlu olarak İsa’dan bahsetmektedir hatta bir bölümünde İsa’yı özel güçlerle donatarak Cennet Surlarına kadar dayanan Şeytan ve ordusunun arasına göndermiş ve İsa Mesih Şeytan’ı alt ederek sürgün melekleri ikinci defa ve daha büyük bir yenilgi ile mağlup etmiştir. Şimdi burada okurken çok zorlandığım birkaç temelden bahsedeceğim. Kitap tamamen alt metinlerden oluşuyor, yani anladığınızı sandığınız bir cümleyi yeniden okuduğunuz zaman aslında bambaşka bir anlamda yazılmış olduğunu idrak edebiliyorsunuz, çoğu zaman edemiyorsunuz bile, anlamaya çalışmaktan yorulduğunuz için o kısmı atlayabiliyorsunuz. Bu yüzden sadece sakin kafa ile ve günde en fazla 25 sayfa okumak şartı ile okumak da fayda var çünkü her sayfa da bir den fazla not bulunuyor. 9) Ovidius ve Dönüşümler’in Yitirilen Cennet’teki yeri; Yukarıda da belirttiğim gibi Milton çok fazla mitolojiden esinlenmiş eserinde. Çevirmenin sayesinde altta yazılan notları okurken anlamadığım cümle daha bir anlam bütünlüğüne otursa da çoğu zaman kısa notlar anlamamı zorlaştırdığı için Yapı Kredi Yayınlarından çıkan
Dönüşümler 1-15
Dönüşümler 1-15
kitabını almak zorunda kaldım. Ne demek istediğimi notlarımdan birkaç alıntı ile anlatayım; ‘’Yunan’lının ve Kytheria’nın oğlunun zihnine, Onca zaman boyunca eziyet etmiş, Hiddetinden Neptunus’un ya da Juno’nun, Uygun üslubu sağlarsa bana semavi azizem’’ gibi bir alıntı geçiyor kitabın 325. Sayfasında. Bir tane daha örnek vereyim sonra toplayacam; ‘’Yahut Pomona gibi görünüyordu, yahut Ceres gibi, Gençken, bakireyken, Jüpiter’den Proserpina’ya, Hamile kalmamışken daha, Işıl ışıl gözlerle izledi onu Adem.’’ Gibi mitolojik efsanelerde geçen olaylara gönderme yapıyor Milton ve Ovidius’un Dönüşümlerinde ki efsanelere bakmadan anlayamıyorsunuz cümlede anlatılmak isteneni. 10) Orijinal metin ve Türkçe çeviri karşılaştırması; Milton kilise baskısı ve hükümet rejiminden korktuğu için anlatmak istenileni tamamen alt anlamlara bölmüş ve Latince ile İngilizceyi karıştırarak ortaya yenilikçi ve her anlama çekilebilecek bir eser yaratmış. Bu yüzden elimizde okuduğumuz çeviri orijinal çevirinin sadeleştirilmiş hali ki kitabın İngilizcesini bile bir çok yayınevi orijinal metinden arındırarak günümüz İngilizcesine tercüme etmiş.
Yiğit Yavuz
Yiğit Yavuz
’u burada tebrik etmek istiyorum çünkü bu kadar zor bir işten alnının akı ile çıkmış, kusursuz bir çeviri sunmuş biz okurlara. Ben her zaman diyorum çevirmenlerimiz konusunda çok şanslı bir ülkeyiz. Ahme Cemal, Roza Hakmen, Azra Erhat, Nazım Hikmet, Sebahattin Yakupoğlu vb. çevirmenlere sahip olduğumuz için çok şanslıyız bu konuda. 11) Orta Çağ’da Kadına bakış ve Edebiyatta kadın; Bu bölümü bilerek en sona sakladım çünkü en çok konuşmak istediğim konu buydu. Öncelikle eserin yazıldığı 17. Yüzyılda İngiltere’de ve Orta Çağ’da kadına değer verilmiyordu. Değer verilmekten kasıt erkek kadın eşitliği yoktu çünkü erkek her zaman kadından üstündür mottosu hakimdi. Milton’da bu düşüncede miydi yoksa kadını kilisenin dikkatini oraya çekmek istemek için Tanrı Şeytan savaşını kadının gölgesinde mi yazmak istedi emin olamayız. Çünkü o zamanlarda Tanrı’ya hakaret etmenin cezası kadın erkek den üstündür den daha az ceza almanıza sebep olabilirdi. Özellikle kadınların tepkisini çekecek kitap içerisinden alıntılar yapmak istiyorum ki günümüzde Milton’un Şeytan’ı övdüğünden bahsetmiş herkes, kimse kadınların bu kadar eksik akıl bir varlık gibi betimlenmesinden dem vurmamış. ‘’Erkek, Tanrı için yaratılmıştı yalnız, Kadın, erkeğin içinde ki Tanrı için. Mutlak egemenliğin beyanıydı erkeğin geniş alnı.’’ Sayfa 148. Sayfa 155’te Havva Adem’e şunu söylüyor; ‘’Benden nice üstün olan senin tadına varmaktayım..’’ Sayfa 163’te Havva Adem’e şunu söylüyor; ‘Beni var eden, bu hale getirensin, Her ne dersen itaat ederim sorgulamadan. Tanrı böyle buyuruyor. Senin yasan Tanrı’dır, benim yasam sensiz.’’ Sayfa 374’te Adem kutsal melek Mikail’e şöyle sitem ediyor; ‘’Haddinden fazla güvenerek bir kadına, Gönlünce davranmasına izin verenin, Başına gelecek budur. Tahammülü yoktur kısıtlanmaya, Fakat kendi haline bırakılınca, Şayet bir kötülükle karşılaşırsa, Erkeğin zafiyetini suçlamak gelir önce onun aklına.’’ Şeytan Aden bahçesine yılan kimliğine bürünüp giderek zaten ilk kadın olan Havva’yı kandırıyor ve Adem her ne kadar Havva'yı sevdiğini söylese de içinden her zaman sitem ediyor Havva’ya, zaten Aden’den sürüldükten sonra Mikail yeryüzünde ilk günahı Habil ve Kabil’i, oğullarını, Nuh tufanını ve diğer kötü mücadeleleri anlatırken Adem bunların hepsinin suçlusu olarak Havva'yı görüyor. Edebiyatta kadın her zaman tartışma konusu olmuştur, eski yüzyıllarda yayınlanmış kitapları incelediğinizde hep bir kadın düşmanlığı göze çarpar durur, bu ilk çağ filozoflarına değin uzanır.
Platon (Eflatun)
Platon (Eflatun)
kadınları yüceltirken öğrencisi
Aristoteles
Aristoteles
kadını erkeğin eksik parçası olarak göstermiştir her zaman. 12) Kitap hakkında ki kendi yorumum; Her ne kadar anlatılanların tamamına hak verip ya da vermemiş olsam da çok zor bir okuma deneyimi oldu benim için çünkü çok fazla ön okuma ve araştırma yaptım kitabı anlamak için. Emeğimin karşılığını 10. Bölüme kadar aldım diyebilirim çünkü yayıncının isteği ile Milton son iki bölümü tamamen İncil’'de yer alan Mısır’dan Çıkış ve Yaratılış’tan esinlenerek yazdığından dolayı özgünlüğünü kaybetti diyebilirim, son iki kısmı okumak sıktı açıkçası beni. Halbu ki kitap onuncu bölümde çok güzel tartışmaya açık bir şekilde bitmişti. Genel olarak toplarsam okumak için verdiğim her türlü zorluğa değen bir eserdi benim için, okurken en az Homeros destanları kadar keyif aldım ve severek okudum, zaten İngiliz edebiyatında yazılmış son destan niteliği taşıyan bir esermiş. Bence günümüzde böyle bir eser yazılması çok zor çünkü uzun şiir yani manzume eserler verebilmek her Edebiyatçının harcı değil, kelimelerle oyun oynamalısınız mantık çerçevesinde, aldığınız her bilgi ders olmalı hayatınızda, bir anlamda bir den fazla bütünlük yakalamalısız ki verdiğiniz emeğe değsin, ki bu eser de saydıklarımın hepsini tattım diyebilirim. Son olarak, Milton’un Vergilius’un Aenes’ine denk olsun diye oluşturduğu 12 bölümlük destanına 12 bölümden oluşan inceleme yakışırdı. Kitapla kalın…
Yitirilen Cennet
Yitirilen CennetJohn Milton · İthaki Yayınları · 2021980 okunma
··
2.032 görüntüleme
lala okurunun profil resmi
İncelemeniz gerçekten çok yardımcı oldu. Okumayı düşünüyordum fakat bu kadar ön okuma gerektiren bir kitap olduğunu hiç düşünmemiştim. Bahsettiğiniz kitapları da alıp okuduktan sonra kitaba başlamayı düşünüyorum. Kitapların listesini de yaptım. Almak isteyen olursa diye link bırakıyorum. Okuması zor olacak gibi duruyor:') amazon.com.tr/hz/wishlist/ls/...
Harun Gülle okurunun profil resmi
Zamanında kitaplar ucuzken alıp okumak daha kolaydı. Sadece
Dönüşümler 1-15
Dönüşümler 1-15
kitabını okuyarak da kitaba hakim olabilirsiniz, diğerleri yardımcı kaynaklar niteliğinde eserler. Eğer dersiniz için okumak istiyorsanız detaylı özetini de yazmıştım, yardımcı olurum.
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.