Altınların geliş sebebi
Şeyh Ebu Sait nişabur'da bulunduğu sırada özel hizmetkârı Hasan El mueddib herkesten borç almış ve dervişlere harcamıştı borçların
nin ödenmesi biraz gecikince alacaklılar paralarının ödenmesini istediler
Bir gün hepsi toplanıp hankahın kapısına dayandı. Şeyh Hasan'a: Söyle, içeri girsinler" dedi. Hasan onları içeri aldı. İçeri girince şeyhe saygılarını sundular. Bu esnada hankahın önünden geçen bir çocuk,
"Helva, helva" diye bağırmaya başladı. Şeyh, "Bu satıcıyı çağırın” dedi. Satıcıyı getirdiler. Şeyh “Ne kadar helvan varsa tart" dedi. Satıcı hepsini
tartip dervişlerin önüne koydu, dervişler de yiyip bitirdiler. Küçük satıcı, "Para vermeniz lazım" dedi. Şeyh, "Gelecek" dedi. Bir süre geçtikten
sonra çocuk tekrar parasını istedi ama şeyh yine aynı şekilde cevap verdi. Çocuk, “Ustam beni döver" dedi ve başladı ağlamaya. Tam bu
sırada bir kişi hankahin kapısından içeri girdi ve içinde altın bulunan bir keseyi şeyhin önüne koydu ve, "Bunu falan kişi gönderdi ve kendisini
hayır duayla yâdetmeni rica etti" dedi. Şeyh, Hasan'a, "Keseyi al ve parayı alacaklılara dağıt" dedi. Hasan altınlari alıp helva satıcısı çocuğun parası da dahil olmak üzere bütün alacaklıların paralarını ödedi.
Geriye hiçbir şey kalmadı. Zaten daha fazlası gerekli de değildi. Şeyh buyurdu:
Bu altının geliş sebebi şu çocuğun göz yaşıdır.
Tevhid'in sırları sayfa 145