Gönderi

Mina Urgan (Sonsöz)
Simon, bizden başka canavar yok belki derken, Golding'in de belirttiği gibi, "insanlığın başlıca hastalığını" dile getirmek ister. Kitaba adını veren Sineklerin Tanrısı, bu hastalığı, yani insanların içindeki kötülüğü simgeler. Sineklerin Tanrısı, üstüne sineklerin konduğu ölü bir domuz başıdır. (...) İngilizlerin Beelzebub dedikleri şeytanın Kutsal Kitap'taki ibranice adı, Sineklerin Tanrısı anlamına gelen Ba-al-z-bub olduğu için de Golding kitabına bu adı vermiştir. (Sf.257)
Zežsu

Zežsu

@zeymini
·
1yıl
+ "Belki" dedi, "bir canavar vardır belki." (...) + "Demek istediğim şu... Bizden başka canavar yok belki..."
Sayfa 105 - Türkiye İş Bankası kültür Yayınları (25. Baskı - 2012)Kitabı okudu
·
48 görüntüleme
Zežsu okurunun profil resmi
Belirli koşullar altında yetişkinler böyle davranabilir, ama altı ile on iki yaş arasında küçük çocuklar, uygar dünyanın baskısından uzaklaşınca, nasıl böylesine vahşileşebilir, kan dökecek kadar acımasız olabilir diye düşünen birçok kişi, küçüklerde bile bu kadar korkunç bir biçimde belirdiğine göre, Sineklerin Tanrısı'nda kötülüğün insan yaratılışında doğuştan var olduğu görüşünün savunulduğu kanısına varıp dehşete kapılmıştır. Okuyucuların duydukları bu dehşeti doğal saymalı; çünkü çocukların tertemiz birer melek oldukları konusunda, yanlış olduğu kadar da yaygın bir inanç vardır. Oysa kendi çocukluğuna ve yakından tanıdığı çocuklara duygusallıktan arınmış gerçekçi bir gözle bakabilenler, çocukların küçük birer melek değil, tıpkı yetişkinler gibi birer insan olduğunu bilirler. Insanlarda ise, ister büyük ister küçük olsunlar, hem iyi hem de kötü içgüdüler vardır. (Sf.259)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.