Kabil'in başlattığı o, 'ben benim, sen de sensin.' sınırında, öldürmenin bir insanın canını almaktan çok öte olduğunu kavrıyoruz; diğerini aynılaştırmak, silikleştirmek, onurunu çiğnemek... Onunla gelen sorumlulukları reddetmek... Çağrı kimden gelirse gelsin, evet ben 'buradayım' diyebilmenin yani 'etik özne' nin yaşamsal faaliyetlerini durdurmak... Ve bunun gibi daha nicesi... İnsan önce kendinin Kabili'dir. Hattâ en bilindik meziyetlerle öldürür kendini; bilgelik gibi, sevgi gibi... :)
İnsanın direnme gücünü aşan şey, doğasına atılmış bir kesiktir ve orada bozulma başlar.
"Ötekinin acısını haklı çıkarmaya çalışmak, tüm ahlaksızlığın kaynağıdır," diyor, Levinas. Daha güzel ifade edilebilir mi bilmiyorum.
Güray Süngü'nün eserlerini ard arda okumayı düşünüyorum, o zaman sıralama için sizden fikir almak isterim hocam :) İncelemenizle ilgili arkadaşlarıma katılıyorum, emek verilmiş kıymetli tespitleriniz için teşekkür ediyoruz. Devamı gelsin. :)