Gönderi

Kuyu
bize, hurma ağacından miras kalan hüzün! çöktüğün yere kuralım evimizi yine herkes gitti, bir ben kaldım kuyunun başında ne örtsem kapanmıyor yara, şehrin üstünde kırk yerinden kırılan gönlüme kırk bir maşallah adımı verdim, sözümden hiç çıkmayan söze sesli okudukça insicâmı bozuluyor gündüz gözüyle aklımı çalıyor o dize sır'ı dökülen ayna, sırrı dökülen kuldan uzağa gidemez nasılsa, yüzleri yorgun müşrik put sunar efendisine, mümin gül bu cendereden çıkarsam, yüzüm adak olsun atlara su verin, suya da yol verin aksın dalımı rüzgar kırdığından beri böyleyim kimlerdensin, kimsin göğü çekilmiş bu yerde kuyuya demediğimi sana nasıl deyim
Nadir Aşçı
Nadir Aşçı
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.