Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Neşatî
Şevkiz ki dem-i bülbül-i şeydâda nihânuz Hûnuz ki dil-i gonçe-i hamrâda nihânuz hamrâ (a.s): Çok kırmızı, kızıl. nihân (f.s): Gizli, saklı, görünmeyen. Çılgın bülbülün nefesinde gizli olan şevkiz; kızıl goncanın gönlünde görünmeyen olan kanız. Beyit, renk ve ses uyumunun mükemmel bir örneğidir. Şair, ilk misrada kendilerini, bülbülün nefesinde gizli olan aşk olarak tarif ediyor. Çokluk zamirini kullanması, bütün şairler ya da mutasavvıflar adına konuştuğu izlenimi uyandırıyor. Bülbülün sesinde gizli olan şevk, aşk neşesidir. Şair bir mevlevi şeyhidir; o halde söz konusu olan şevk ilahi neşvedir. Dem kelimesi nefes, kan ve zaman anlamlarında da kullanıldığından bülbülün yanık nefesinde gizli olan aşk biziz, demek istediği tahmin edilebilir. İkinci misrada, hun/kan ve gönül kelimelerini birlik- te kullanarak birinci mısraya bağlamıştır. Bülbül, küçük bir kuş olduğu halde âşıkların sembolü olarak edebiyatta yerini almıştır. Küçücük kalbinde büyük bir aşk yükü ta- şımaktadır. Kan, hayatın devamlılığını sağlar. Yani maddî hayatı nasıl kan devam ettirirse manevi hayatı da aşk sür- dürür. Bu bakımdan kan ve aşk birbiri ile bağlantılıdır. Şair, biz bülbülün terennüm ettiği ses ve kalbinde taşıdığı kanda gizliyiz diyerek aşktaki durumunu anlatmaya çalışmıştır.
·
47 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.