288 syf.
·
Puan vermedi
Yaşantım boyunca hayatımın hemen her döneminde fikirleriyle aktif olarak yer almış, ülkemizin çok önemli isimlerinden İlber Hocamızın söyleşi tadında fikirlerini, yine zihnimde onun ses tonuyla, okuma hızımı da kendisinin konuşma hızına ayarlayarak, yavaş yavaş, fikirlerini sindire sindire, bolca notlar ala ala okudum.Çünkü düz yazı şeklinde hızlı bir okuma gerçekleştirseydim, tanısaydı, İlber Hoca'nın gazabından ben de nasip alabilirdim.Neyse ki öyle yapmadım.
Kitapta o kadar çok noktaya değinmiş ki, herkes kendinden birşey bulabilir gibi geldi bana.Yeri geldi gençlere nasihatlar verdi, yeri geldi bir kitap nasıl okunur, sadece gözümüzle takip etmek bir okumak mıdır, değil midir bizlere tek tek anlattı.
Geçmişteki önemli şahsiyetlere değindi, Fatih Sultan Mehmet'in hakkını o kadar çok teslim etti ki kendisine hayranlığım bir kez daha arttı.Fatih de bizim, Atatürk de bizim dedi.Onları diğer şahsiyetlerden ayıran dehaları ve sürekli öğrenmeye olan açlıkları dedi, bizleri de bu yönde motive etmeye çalıştı.
■︎Bir kez daha altını çizelim, Fatih başkadır.Bu seviyedeki insanların ortasında bir Şarklı Hükümdar çıkacak; zaten Arapça-Farsça şiir yanında bir de İlyada okuyacak.Olacak şey mi! Bu geleneğin devam etmemesine ancak "heyhat" çekilir.Yazık olmuştur.Keşke ona yaklaşabilseydik." (Sf244)
Seyahat etmenin aslında pahalı bir etkinlik olmadığından bahsetmiş, kendisinin bir su şişesiyle İstanbul'u karış karış gezdiğinden bahsetmiş.Haklı da aslında, seyahat ettiğimizi sanıyoruz fakat o şehri tam manasıyla hissetmeden, şehrin tarihini içimize çekmeden,sokaklarında kaybolmadan bir iki bilindik yerine gidip geri dönüyoruz.Gezmek böyle bir şey değil diyor.İçinde yaşadığımız şehri bile hiçbirimizin tam manasıyla gezmediğimizi söylüyor.Gezmek çok para istemez zaten çok lüks seyahatlerde o şehrin tadını alamazsınız diyor.Böyle diyince aklıma üniversite yıllarımda beş kuruş paramız olmadan, sadece bilet paramızla yaptığımız başka şehir etkinlikleri geldi.Ev arkadaşlarımızla sabah uyanıp bir şehre gidiyorduk, cebimizde sadece simit alacak para oluyordu, fakat akşama kadar sehri karış karış gezip akşama şehirden ayrılıyorduk.O günleri hiçbir zaman unutmam.Benim için en özel seyahatlerdi.İlber hoca bilseydi sanırım bizi alnımızdan öperdi...
■︎Bu millet seyahati çok pahalı zannediyor.Bana da sık sık "Seyahat etmek çok pahalı değil mi?" diye soruyorlar.Pahalı seyahat ederseniz elbette pahalıdır.Yahu ben İstanbul'u sokak sokak dolaştım, elimde bir şişe suyla. (SF 219)
Dil öğrenin diyor hocam insanlara, çapraz okumalar yapın diyor, ,hiçbir konuyu tam olarak tek kaynaktan öğrenemezsiniz diyor, kütüphaneye gidin diyor, illa okumanız şart degil, gidin havasını soluyun oranın diyor:
■︎Kütüphanelere sadece okumak için gidilmez.Gidin, oturun havasını teneffüs edin.İnsana esenlik verir kütüphaneler.(Sf227)
O kadar haklı bir alıntı ki çoğunlukla kitapları satın alıyorum fakat bulunduğum ilçenin belediye kütüphanesinde de üyeliğim var yıllardır, ara sıra kitap almasam da, gider oraya kitapları karıştırırım, oraya okumuş olduğum yeni kitaplarımı hediye ederim, diğer öğrenci kardeşlerimiz de okusun diye, çünkü öğrencilik zamanlarımdan beri üyeyim, bazen istediğin kitapları arayıp da bulamamak ne demek o günlerden çok iyi bilirim.
■︎Bir yangın sırasında hangi kitabınızı ya da kitaplarınızı kurtarırdınız? (Sf231)
Kanlı Düğün 
Sırça Fanus 
Karamazov Kardeşler 
Oblomov 
Diriliş
Elbet gönül isterdi hepsini kurtaralım ama kurtarma şansım olsaydı yangın bir yana içim de yana yana bunları kurtarırdım diye düşünüyorum.
İlber Hoca ise bu soruya kitaplarından ziyade defterlerimi kurtarmak isterdim demiş, yerinde bir cevap, ama kitaplardı soru hocam bizleri kandırmışsın verdiğin bu cevapla. Bilseydim elbet ben de defterlerimi kurtarmak isterdim, kitapların elbet yenisini alırdık, ama o defterlerin her birinde karış karış emek yatıyor sonuçta.
Kitap benim için beklentilerimi karşılayan bir düzeydeydi.Ters köşe bir şey yoktu.Klasik bir İlber Hoca anlatımıydı.Gerek pek çok konuya değinmiş olması, gerek bilgeliğiyle bizlere vermiş olduğu nasihatlerin hepsi birer altın niteliğindeydi.Son derece sade bir anlatımla bizlere gereken mesajı vermiş, tabii almasını bilene.Bu kitaptan süslü anlatımlar bekliyorsanız, edebi bir tat arıyorsanız üzgünüm aradığınız kitap bu kitap değil, çünkü bu kitabın derdi farklı, baştan söyleyeyim.
Genci, yaşlısı herkesin okuması ve kendi payını alması gereken bir kitap olmuş.Şimdiden keyifli okumalar diliyor ve şu alıntıyla sözlerimi tamamlıyorum:
■︎Kendine dünya kurmaya niyet edenlerin, kendini gerçekleştirmeye gayret edenlerin, kendini inşa edenlerin eğitim hayatı bitmez.(Sf238)
··
2.000 görüntüleme
Güzel nasihatler. Gençlerin kesinlikle okuması gerekiyor geleceğini kurması için. Bizim gibiler okursa bu saatten sonra ah vah eder. ;) Elinize sağlık güzel bir inceleme olmuş.
Öyle demeyin hocam, sizi tenzih ederek, biz bu ülkede ne çekiyorsak yaşlılardan çekiyor gibiyiz, keşke onlar da okuyup biraz feyz alsalar hiç fena olmazdı, siz halâ gençsiniz sizin de alabileceğiniz seyler vardır illa ki, beğenmenize sevindim, saygılar.
Çok güzel, çok açıklayıcı bir inceleme yazmışsınız. Keyifle okudum.💫 Kaleminize sağlık 🌸
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.