Gönderi

Bütün bu koşuşturma sonrasında kaçınılmaz olarak güzelim akşam inerdi şehre; kent ve ben şiddetin nihayet biteceği saatlerde derin bir nefes alırdık. Bütün gün dövülmüş gibi yorgun olurduk çünkü. İnsanlar da gün içinde birbirlerini dövmüş olmaktan yorgun; arabalara, dolmuşlara, otobüslere doluşurlardı. Sözle döverlerdi birbirlerini, bakışlarla, anlayışsızlıkla... Fakat barış saatleri yaklaştığında herkese bir rehavet çöker, birini bile -bir karıncayı dahi- sözle, bakışlarla, anlayışsızlıkla dövemeyecek duruma gelirlerdi. İşte o zaman benim ve şehrin mutluluğu başlardı. Huzursuzluğun bitişi, gece. Yeryüzündeki tüm dinlerin saati. Vecdin ve vahyin zamanı.
Sayfa 207 - Can YayınlarıKitabı okudu
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.