İstanbul
9 ay önce 
Devlet Ana kitabını okumuştum. 
Kemal Tahir ile ilgili o kitabın incelemesinde uzun uzun bahsetmiştim. İsteyenler okuyabilir. #191317613 linki burada. Orada hayatını yazarımızın öğrenebilirsiniz. Önemli detayları geçtim.
Esir Şehrin İnsanları 100 temel eserden biridir. Biliyorsunuz zamanında bu liste siyasi bazı nedenlerden dolayı kaldırıldı. Milli Eğitim Bakanlığı eskiden okullarda lise ve ortaokul dönemi için öğrenci arkadaşlara okutturuyordu.
Esir Şehir Üçlemesi olarak da yine edebiyatımızın en önemli başyapıtlarından da birisidir. Diğer iki kitap da ; 
Yol Ayrımı ve 
Esir Şehrin Mahpusu kitaplarıdır.
1943 yılları ve 1946 yılları arasında yazılan kitap, 1920 senesinden sonra olanları bizlere anlatır.
Kitap bize Mütareke Döneminde Osmanlı Aydının halini ve İstanbul direniş, mücadelesinin hikayesini kusursuz bir şekilde bizlere anlatmaktadır. Kurtuluş Savaşı öncesi dönemi en iyi anlatan eserlerdendir. O neden kitap önerisi isteyen bu dönem için arkadaşlara rahat bir şekilde önerebilirsiniz.
Esir Şehir peki neresidir derseniz; İstanbul'dur. O dönem içinde çok önemli bir şehir konumunda bulunan bu güzide ilimiz hatırlarsınız sokaklarında çeşitli askerlerin fink attığı, farklı ülkelerin, teşkilatların, örgütlerin, cemiyetlerin gezdiği bir ildi. Ne yazık ki o dönemlerden bu günlere geldi. Şimdi bazı saçma tiplerin dediği gibi Atatürk ve Milli Mücadele kahramanlarının yaptıklarının çok önemsizmiş, çok değersiz şeylermiş, gibi vs vs yorumları, o dönemin durumundan bu günlere getiren kişilere bu yaklaşımları, bu lafları söyleyen kişilerin vicdanlarına havale ediyorum. Özellikle bu sağlıksız kişiler son zamanda bu sitede de bu ara çıktı piyasa ondan vesile de onlara sesleneyim dedim. Atatürk ü sadece namazla kıyaslayanları, cemaatlerde sadece namaz kılan o insanların çocuklara tecavüz etmesini sormak isterim. Demek ki iman yürekte olurmuş. Sadece secde de değil. Bunun farkını burada idrak edemeyen dolu insan var. Atatürk ama dinsizmiş deyip duruyorlar. Ee dinsiz dediğin adamın sayesinde ezan susmadı, bayrak inmedi, buna ne diyeceksin?
Kitap, Milli Mücadele ile 1. Dünya Savaşı arasındaki dönemi anlatır. Bir vatanseverlik hikayesi, mücadelesi de demek mümkün bence.
Vatansever bir profil olan Kamil Bey, Padişahımız Abdülhamit'in en zengin ve en soylu vezirinin oğludur. Hamile eşi Nermin ile birlikte yurtdışında yaşarken yukarıda anlattığım süreçlerden dolayı yurtlarına dönerler. Geldikleri yer Esir Şehir İstanbul dur. Geldiklerinde kızları Ayşe 6 yaşındadır. Nermin in hala kızında kalırlar ama hala kızı Batı hayranıdır. Burada Kemal Tahir in Batı hayranlığına olan şahsi görüşünü mesela okurken görebilirsiniz. Kamil, bir ara çeviri işi ile uğraşır, ilk çevirisi 
Don Quijote (2 Cilt Takım) dur ama yarıda kalır. Fransızca ve İngilizce bilen bir kendini geliştirmiş kişidir. Ama ne yapsa tutunamaz bir türlü. En son dergi işleri ile uğraşır.
Kamil Bey i tetikleyen olay asker Mehmet Ali nin intihar mektubu hadisesidir. Onun içinde zaten var olan vatan aşkı bu olay sonra açığa çıkmıştır.
Kitap o dönemi çok iyi anlatıyor. Kuvayi Milliye hayranı değil diye ceza evine atılan, yabancı hayranlığı, ülkemizin içinden geçtiği zor durum, mağduriyetler sonucu boşananlar, sorgulananlar, sorgudaki işkenceler, vatan sevgisi, milliyetçi görüşleri günümüzde de mevcut olan adamcılık mevzusu, kayırmacalar, düşünsel ayrılıklar, sağlam dik duruşlu dostluklar, kendi çıkarından başkasını düşünmeyenler yine o dönemde de mevcut.
Kitap bana kalırsa iki kişi yapısı üzerine kurulu. Milli Mücadeleye sahip çıkanlar ve çıkmayanlar. Yani vatanın durumundan rahatsız olanlar ve olmayan. Yani vatanını düşünenler ve düşünmeyenler. Yani vatan aşıkları ve kendinin aşıkları.
Diğer serinin kitapları da bence okunmalı. Devam edilmesi gereken okunması için bir eser bence. Tek kitabı okuyup yani bırakmamalı.
Yiğit Türk evlatları ve işgal altındaki vatan toprağını kitapta anlatışı harika idi. Bunu daha iyi kim anlatır bilemiyorum.
Ayrıca İstanbul çizimi harika, dönem çizimi harika, benzetmeler harika. Dönem olarak düşündüğünde İstanbul ve tüm Anadolu toprağının yaşadıklarını görmek açısından eser değerli idi.
Olaylar yer yer karışıyor. O nedenle uzun bir özet videosu ve metni okudum. Kaçan yerler için. Kim kimdi, neyi niye yapıyordu diye kontrol ettim. Özellikler son 150 sayfa bende karıştı. Karakterler arttı.
En iyi dönem kitaplarından olabilir. Seriye devam etmek lazım.
Kitaba puanım 9.
··
4.802 görüntüleme
"Her sabah açtığın gazetede ya da okuduğun bir kitap sayfasında, rastladığın bir gerçek, seni o güne kadar bütün öğrendiklerini unutmaya, alfabeye yeniden başlamaya zorluyor ve sen buna razı olamıyorsan, entelektüel değilsin, "aydın" değilsin, hatta namuslu bir okur-yazar bile değilsin!..
Kemal Tahir böyle bir aydın idi ..." der İsmet Bozdağ .
Bu bilincin yazdığı her eser okunur.
Emeğine sağlık...
Bu yorum görüntülenemiyor
Emeğinize yüreğinize sağlık 🙏 güzel bir inceleme yazısı olmuş. Aslında tam da günümüzde okunması ve idrak edilmesi gereken eserler.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.