Sittin senedir birlikte yaşamamıza rağmen, bir başka insanın varlığına aslında devamlı katlanamayacağını korkusundan kurtulamıyorum. Bu "aslında" her şeyin özü zaten! Bir çamaşırhanenin yöneticisiyim ama "aslında" bambaşka şeyler yapmak istiyorum. Büyük, pis bir kentte yaşıyorum ama "aslında" bambaşka bir yerde olmak istiyorum.
Traudel’le birlikte yaşıyorum ama aslında... hayır, bu düşünceyi düşünmeye cesaret edemem. Oysa düşündüm bile. Ve işte yine oluverdi: Bir felaketi anlamadan izlemek zorundayım.