ilk öykü sanki bir silah
kalbimde patladı
her şey böyle olmuş olamaz seymour, mahvettin ya bizi, bu kadar kolay mıydı yani?
diğer öykülerde de glass ailesi hafifçe belirecek gibi oluyor sonra başka başka hayatlara konuk oluyoruz. oradan oraya geçip gidiyor karakterler.
ey salinger sen ne yaşadın böyle? "yalnızca yere düşmüş yaprakların koleksiyonunu yapmak" mı en büyük kurtuluşundu?