Gönderi

"Hayatın en yüce mutluluğu, sevildiğinden emin olmaktır."
Kör olmak ve sevilmek, hiçbir şeyin tam olmadığı şu yeryüzünde gerçekten de mutluluğun en garip, garip olduğu kadar da nefis şekillerinden biridir. Bir kadının, bir kızın, bir kız kardeşin, sevimli bir varlığın sürekli olarak yanı başınızda bulunması, ona ihtiyacınız olduğu için, sizden vazgeçemediği için bulunması, varlığı sizce vazgeçilmez olan kişi için vazgeçilmez olduğunuzu bilmeniz, onun size olan şefkatini size ayırdığı zamanın miktarıyla mütemadiyen ölçebilmeniz ve kendi kendinize, "Bütün vaktini benim için harcadığına göre, demek bütün yüreğiyle bana ait," diyebilmeniz; yüzün yokluğunda da düşünceyi görebilmek, dünyanın karanlığı içinde bir varlığın sadakatini fark etmek, bir elbise hışırtısını bir kanat sesi gibi duymak, onun gelişini, gidişini, çıkışını, girişini, konuşmasını, şarkı söylemesini işitmek ve bu adımların, bu sözlerin, bu şarkının merkezi olduğunuzu düşünmek; her dakika kendi çekici gücünüzü göstermek, sakat olduğunuz nispette kuvvetli olduğunuzu hissetmek, karanlığın içinde, karanlık sayesinde bu meleğin çevresinde döndüğü yıldız haline gelmek, bütün bunlar eşi az bulunur bahtiyarlıklardır. Hayatın en yüce mutluluğu, sevildiğinden emin olmaktır. Sırf kendisi için sevildiğinden ya da daha iyi bir deyişle, kendisine rağmen sevildiğinden insanın emin olması: İşte, körde bu güven vardır.
Sayfa 226 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.