Gönderi

Rıhtımda, rüzgardan korunaklı bir yere oturdum. Önümde belli belirsiz ışıklarıyla şehir uzanıyordu. Uykusuz ve keyifsizdim. Gece itici geliyordu bana. Sabahtan da hiçbir beklentim yoktu. Ne yapmalıydım öyleyse? Gecede yitip gitmek, ruhumla bedenimi ona adamak isterdim, onun karanlığına, onun iticiliğine; ama onda beni çekenin, yalnızca günün gizli, umutsuz bir yadsınması olduğunu görüyordum.
·
120 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.