Gönderi

368 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı kesinlikle beğendim, sıkıcı gelen bölümleri oldu ama onun nedenini de açıklayacağım. Yazar; köyü, köy yaşamını, köylülerin gündemini yine köylünün dilinden, gözünden ve yüreğinden anlatıyor, anlatmakla kalmayıp bizlere de yaşatıyor. Kitapta; köylülerin susuzluğun içinde, güneşin kavurucu sıcağı altında çalışmaları, evleri, günlük yaşamları yer alıyor. Ve sonrasında köylülerin, birlik olup köyleri için başardıklarını görüyoruz. Başardıkları şeylerin (spoiler vermeyeyim diye ugrasiyorum) devlet gözünde ne durumda olduğunu görüyoruz. Burada görürken acı gerçeklerle karşılaşıyoruz. O yıllarda devletin işleyişi ve insanların düştükleri durumları yazar bize yaşatıyor. Kaplumbağa ise bir motif görevinde, ara ara karşımıza çıkıyor; köylülerin psikolojisini - durumlarını yansıtıyor. Yazar bu şekilde motifler kullanarak yazmayı seviyor diye düşünüyorum çünkü 'Tırpan' romanında da olayların akışında gün yüzüne çıkan bir tırpan oluyordu. Kitabın bana sıkıcı gelen kısmı ise; köy hayatının çok yoğun oluşu ile birlikte sanki bir gün içinde birkaç gün yaşamış gibi hissederiz. Eğer siz köyde çalışan aktif olan kişi değilseniz köy yaşamı sıkıcı gelir ve saatler dakikalar geçmek bilmez, gün çok uzun gelir. Kitap o kadar gerçekçi yazılmış ki ara ara hatta işin gücün arasında sıkılabiliyorsunuz :)
Kaplumbağalar
KaplumbağalarFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20063,510 okunma
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.