“Sanki eskiden beri adını biliyordum onun. Gözlerinin ışıltısı, rengi, kokusu, hareketleri, her şeyi bana o kadar tanıdık geliyordu ki sanki ruhum önceki hayatımda, mânâ aleminden cisim alemine geçerken onun ruhuyla komşu olmuştu. İkimiz de aynı özden, aynı maddeden yaratılmıştık ve işte bu yüzden birbirimize kavuşmamız gerekiyordu.”