Bana pek duygusal gelmedi.. Çünkü âşk nazikçe bir şey değildir.. Acımasız olan da hayatın kendisidir.. Bilmiyorum.. Çoğu zaman dünya tuhaflıklar, aynalar, gölgeler ve karanlıklar ülkesi..
Birçok şeyi bilmenin verdiği bir huzursuzluk var derler.. Bu bizleri bilmekten ve öğrenmekten alıkoyan bir yaklaşımdır.. İnsan bildikçe huzursuz oluyormuş diye düşünmeyin asla.. Hayata bakışınız değişir ve ona göre şekillenir.. Bilmek, öğrenmek, düşünmek ve zaman insanoğlunun karşılığı ve bir dahası olmayan tek hazinesidir..
Meselâ dünyamıza çarpacak bir asteroid vehahut göktaşı çarpmasında bizleri büyük bir atom bombası etkisinde öldürüyor ve bu bütün insanlığın ölümüyle sonuçlanan olay 1 saat bile sürmüyor..
Ama bir kayan yıldızın çarpması öyle değil..
Hiçbir canlı türü öldüğünü anlamıyor bile.. Üstelik çarpışmadan önce çoktan ölmüş oluyoruz..
Milyarlarca atom bombası etkisiyle oluşan sıcaklık farkından dolayı, ne o sıcaklığı algılayacak bir dünya ne de biz kalıyoruz ortalıkta hemde saliseler içerisinde olduğu için beynimiz böyle bir olayı algılayacak zaman bile bulamıyor..
Ve bunların risk limitini yazan tek kaynak bulamadım Google da.. Aydınlık gazetesi hariç böyle bir bilimsel gerçekliğin ihtimal ve olasılık hesaplarını yapan bilim insanlarına gizli bir kota koyulmuş gibi.. Amaç şu tabii ki de;
İnsanların hayata bakışı değişince sigorta kavramı da doğal seyrinde yok olacak.. Elbette sigorta şirketleri de.. Çünkü dünya gerçekten tuhaf bir yer..
Dünya sandığımızdan daha da garip gerçekten.
Aşka gelince de aşk evet nazik değil belki ama biz insanlar her şeye bir romantik anlam yüklediğimiz gibi sanırım aşka da çok,çok yüklü anlamlar yüklüyoruz.İnsanoğlu işte illa her şeye bir anlam katacak.Bu arada yorumunuz için de çok teşekkür ederim 😌🍂