ilk kitabında olduğu gibi küçük zeze'nin artık büyümeye başladığı ve bu evrede yaşadığı onlarca maceraya tanık olduğumuz iç ısıtan, sevimli bir serüvendi. acıyla pişen, hayal gücüyle taşan, heyecanla sonuçlanan, aşkla sarhoş olan zeze'nin anlatıldığı satırlar arasında gezinmek çok iyi hissettirdi.
her zaman hoyratlığıyla tanıdığımız 'küçüğün' nasıl da güzel bir genç adam olduğuna, geçen onca yıla rağmen yaşadığı her anıyı iyisiyle kötüsüyle en ince ayrıntısına kadar hatırladığı bölümler kesinlikle en güzelleriydi. zeka, hayal gücü, kurnazlık, hatta belki serserilik gibi huylarının yanında vefayı da elden bırakmadığını görmek, zeze'nin aslında ne kadar iyi ve sevgi dolu bir çocuk olduğu gerçeğini bize bir kez daha hatırlattı.