Gönderi

o karanlıkta kaybolmak, unutulmak ne güzeldi.
selim’in yaşayanlarla ilgisi kalmamıştı. kendisi de yaşıyor sayılmazdı. inandığı mefhumlar arasında arkadaşlık diye bir şey vardı ki, onu şeref’in mezarında buluyor ve oraya, yaşayan bir insana gider gibi gidiyordu. zaten selim’e göre yaşamak sadece yaşamak, ölüm ise hatıralarda, gönüllerde, tabiatta ve ebedi karanlıkta yaşamaktı. yahut da sadece hatıralarda, hatıralardan silindikten sonra, tabiatta, tabiatta parçalandıktan sonra ebedi karanlıkta yaşamaktı.
·
94 görüntüleme
Mars okurunun profil resmi
göğsünde vurup parçalanan kalbi, nihayet bir saçları kan, gözleri keskin dişi çeldi. artık bitecek ruhunu sarsan bu şeamet. zira saçı kan sevgilisinin ismi eceldi. içtin ecel zehrini sen kendi elinle hâlâ bu gönül hangi uzak gölgeyi bekler? bak, haykırıyor ‘boştur ümitler’ diye dinle, zulmette keder besleyen gamlı köpekler.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.