Uzun zaman sonra Livaneli okumam oldu. Eserde Baş karakterimiz sığınmacı olarak başka bir ülkeye yerleşir.
12 mart olayında sonra olur bu. Orada hastanede yatarken sevmediği, bir nevi düşman olduğu eski bir bakanı görür. Ona karşı kin ve nefret doludur. Eserde bir Livaleninin yazdıklarını okuruz, bir de bu olayı yaşayan kişinin bir nevi notlarını.
Uyudu, uyandı, tekrar uyudu; karmakarışık düşlere gömülerek uykuyla uyanıklık arasındaki belirsiz çizgide sallandı durdu.
Çünkü insanları konuşarak tanıyamazsınız. Konuşmak, canlı yaratıklar arasındaki en etkisiz iletişim aracı. Dil yalan söylüyor, olanları çarpıtıyor, insanlık hiç bıkıp usanmadığı klişeleri tekrarlıyor. Bu yüzden, insanları dinlemek onları anlamak için yeterli değil.