Gönderi

Ağlaya ağlaya ekiyordu her bir fesleğen. Yağmurun yıkadığı havada ben yanmaktan kül oluyordum. Yaşlar ip gibi süzülürken yanaklarımdan, yine can dediğim ondan kaybediyordum. Evimin aralık kapısından görünen duvardaki saatin akrep ve yelkovanna denk düşmüştü birbirine… İslak gözlerim gece yarısında sıkışıp kalırken, ellerim parçalana parçalana kazmaya devam ettim toprağı. Yaşlar gözlerimde daha iri damlalara dönüşüp yanaklarıma sızarken bir ah oldu döküldü kalp acim dudaklarımın arasından. O dilimden döküldü ama geçmedi canımın boş tarafının acısı. Doru Demir, kavuşmamız yine başka bir ömre kaldı…
Pukka YayınlarıKitabı okudu
·
59 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.