Gönderi

336 syf.
10/10 puan verdi
Hayata sadece bir kere geliyoruz ve “einmal is keinmal” - bir kere olan hiç olmamış demektir-, öyleyse onu tüm hafifliğiyle yaşamayı seçme özgürlüğümüz olmalı -Es muss sein! Peki ya hafifliğin ağırlığı? Ağırlığın kendiliğimizi tüketen anlamsızlığı? Ve özgürlüğümüz? Özgür irademiz? Peşpeşe gelen rastlantılar, kaderin ağları ve akıntıyla sahilimize vuran o sepet? İhtimalleri öldüren ikilemler, taraf ve karşı taraf, aşk ve ayrılık, ihanet ve sadakat, korkaklık ve cesaret, zayıflık ve güç? Kundera felsefe ve edebiyatı bir araya getirmiş, arka plana Prag Baharı ve sonrasında SSCB’nın Çekoslavakya’yı işgalini yerleştirmiş, Tomas, Tereza, Sabina ve Franz adlı 4 karakterlere varoluşa, aşka, ilişkilere, cinselliğe, bedene, ruha, otoriteye, tarihe, politikaya, gelenekselliğe, sadakate, dürüstlüğe, bağlılığa, güce…( hayır yazmakla bitiremeyeceğim) dair “bir roman daha fazla ne kadar soru sordurabilir?” dedirtecek bir roman yazmış ve üstelik kendini de esirgememiş, yazarı olarak sesini de duyurmuş, denemesi içinde bir roman. Her şey masada, herkese yetecek kadar sandalye var, aç kalkmak imkansız. Neresinden anlatsam eksik kalacak, bu yüzden “çok iyi” deyip kesiyorum. Dilerim okursun.
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Varolmanın Dayanılmaz HafifliğiMilan Kundera · Can Yayınları · 201910,5bin okunma
··
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.