Ben ona, şeriatın semavi yönünün bulunmadığını açıkladım. İslam'da meşru biçimde semavi olarak tanımlanabilecek tek şey Kur'an'dı. Şeriat bir insani yapı, belli bir dönemin -bu dönem sekizinci asırdı- şartları içinde ilahi iradeyi anlama girişimiydi.