Gaspıralı İsmail Bey, Türk Milletinin boylarını birbirine
bağlayan en önemli unsurun; "DİL" olduğu görüşündeydi.
Türk dünyasında konuşulan büyük, küçük birçok lehçelerden
öyle bir ortak lehçe seçilmeliydi ki, Tuna boylarında yaşayan
bir Türk'le, Doğu Türkistanlı bir Türk rahatlıkla konuşup anlaşabilmeliydi.
Bazı Türk lehçeleri vardı ki, (Yakutça ve Çuvaşça)
gibi bunlar müstakil bir dile gitmekteydi. Aynı şekilde
"DİL BÜTÜNLÜĞÜ" parçalanan milletlerin de akıbeti parçalanmak
ve yok olmaktı. Bu gerçeği gören Gaspıralı İsmail Bey,
Türk lehçeleri arasında yaratılmaya çalışılan uçurumu kapatmak
gayesi ile bütün faaliyet hayatının en önemli kısmını
"Dilde Birlik" idesinin tahakkukuna hasretmiştir.