Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

282 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Günümüz zamanı modern dünya olarak kabul ediliyor. Ya da günümüzün modern dünya olduğunu varsayarsak, köleliğin ve feodalitenin eski zamanlarda kaldığını mı düşünüyoruz? Bugünün İngilteresinde hala iki meclis bulunuyor; lordlar kamarası ve avam kamarası... Hollanda gibi ileri demokrasinin olduğu iddia edilen ülkelerde dahi halen krallık denilen
Mülkiyet Nedir?
Mülkiyet Nedir?Pierre-Joseph Proudhon · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019463 okunma
··
482 görüntüleme
starry night over the rhone okurunun profil resmi
Aklıma çok eski zamanlardaki Amerika Kızılderilileri geldi.
Gökhan okurunun profil resmi
Onlarda mülkiyet yoktu evet. Budistlerde de mülkiyet kavramı yoktur. Sahip olma dürtüsünün öldürme isteğine sebep olduğunu iddia ederler.
starry night over the rhone okurunun profil resmi
Çünkü bencillik sahip olma lakin tek kişinin sahip olması... Ancak komün sistemde herkes elini taşının altına koyarsa herkes sahip olcak, herkes mutlu olacak, belki bir gün...
dostamisc okurunun profil resmi
Gökhan Bey çok güzel, doyurucu bir inceleme okudum sayenizde. Sağ olunuz, var olunuz. Evrensel olduğu gibi çağlar boyu devam edegelen mülkiyet uğruna, birey ve toplum üzerindeki, egemen güçlerin büyük balık-küçük balık etkisini görmekteyiz, yaşamaktayız. Ağa-maraba-köylü üçlemesine de yabancı değiliz üstelik. Bu bağlamda, toprak olduğu ve üzerinde de biz insanlar yaşadığımız sürece korkarım ki bu sarmal, bu açmaz acımasızca devam edecek, her ne kadar bundan şikayetçi olsak, buna karşı olsak da. Güzel incelemeniz için tekrar teşekkür ederim.
Gökhan okurunun profil resmi
Asıl ben yorumunuz için, değerli görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim hocam.
1 sonraki yanıtı göster
Adar Koç okurunun profil resmi
Gökhan Hocam valla sizin sayenizde not defterime çok şey ekledim. Ben size kısaca Jung diyorum. Emekleriniz icin çok sağolun. Kitaplar sizi hiç bırakmasın:)
Gökhan okurunun profil resmi
Saolun hocam, iyi niyetiniz için minnetdarım :)
Uğur Ö. okurunun profil resmi
Hocam kitap seçimleriniz ve incelemeler için büyük saygımı sunarım. Özenle seçilmiş, okunmuş ve incelenmiş güzide her biri.
Gökhan okurunun profil resmi
Teşekkürler sayın hocam.
Nesrin A. okurunun profil resmi
Çok güzel yazmışsınız, ilk paragraftaki sorular da öyle Gökhan Bey. Mülkiyeti toptan reddetmek bence insanın doğuştan gelen güdülerine ters. Konuşmayı öğrenen bir bebeğin ilk laflarından biri 'benim' oluyor. Sonra uzun bir süre paylaşmayı öğrenmeye çalışıyor. Dediğiniz gibi eşit olarak dağıtılsa herkese yetebilecek kaynaklar, bir yerde tıkanmaya uğruyor. Elinize sağlık, teşekkürler.
Gökhan okurunun profil resmi
Uzun sayılabilecek incelememi sabredip okuduğunuz için asıl ben teşekkür ederim :)
2 sonraki yanıtı göster
Emine okurunun profil resmi
Ortaçağın ana kavramlarına biri olan feodalite Batı ve Kuzey Avrupa dışındaki yerlerde ortaya çıkan benzer kurumlar için de söylenir fakat bu doğru değildir. Batı feodalizminde kral ile halk,lord ile vassal birbirlerine bir sözleşme ile bağlıdır. Avrupa 'nın anayasal hükümet anlayışı feodalizmin bu niteliğinden doğar. Avrupa' daki lord kralla karşılıklı hak ve ödevlere sahipken Asya'da her an yerinden atılabilecek bir devlet memuru statüsündedir. Bu kanun ve sözleşmelerle sağlanan güvenli ortam Avrupa'daki haydut ve korsanların da meslek değiştirip tüccar olmalarına vesile olmuştur.Önemli bir nokta bu tüccarların bu haydut ve korsanlarla aynı düşünceye, özgürlük anlayışına sahip olmasıdır. Asya ve Avrasya uygarlıklarının tüccarları toplumun üst tabakasına hizmet eden kişilerdi. Yukarıdan bir düzenlemeye alışmış korunmuşlardı. Avrupa'daki saldırgan acımasız çok çalışmak zorunda olan tüccarlardan farklıydılar. Kapitalizmin acımasızlığı ın bir kaynağı da bu olsa gerek. Yazınıza küçük bir eklenti yapayım dedim. Kitabı okumadım ama yazınızı beğendim.
Gökhan okurunun profil resmi
Ekleme için teşekkürler. Bence kesinlikle inceleme(ler) yazmalısınız :)
1 sonraki yanıtı göster
arifsahin okurunun profil resmi
Etkili bir inceleme, teşekkürler
Gökhan okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim hocam.
Begüm(şimdi düşünmeliyim) okurunun profil resmi
Modern toplum eşitlik, özgürlük, mülkiyet üzerine inşa edilmiştir. Ama zamanla bu kavramların içi boşaltılmış, kapitalizmle doldurulmuştur. Baktığımız zaman mülkiyet hakkı bugün dağda, taşta, sahillerde dahi doğabiliyor. Doğada bir arazinin etrafını çevreleyip “burası benim” demek delilik aslında. Dediğiniz gibi emek verip araziyi işlemiş olsa da, işlemeseydi o zaman da diyebiliriz. Sahilde bir bardak çay içmek için 20 lira vermenin mantığını anlamak mümkün değil. Mülkiyet hakkı bana emeği değil, bencilliği çağrıştırıyor. Ama modern hayatı başka şekilde inşa etmek mümkün mü derseniz, evet çok ütopik, buna da katılmak zorundayım. Belki üzerinde mülkiyet hakkı kurulabilecek eşyalar, işçinin emeğini zedelemeden sınırlandırılsaydı bir çözüm olabilirdi. Ne yazık ki bu da devletlerin işine gelmiyor. Üzerine çok düşündüğüm bir konudur. Keyifle okudum, ellerinize sağlık.
Gökhan okurunun profil resmi
Teşekkürler hocam. Sizin de elinize sağlık
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.