<<Caynak, sen sık sık gidiyorsun istasyona>> dedim, <<neler söylüyorlar? Savaş bitecek miymiş yakında?>>
<<Yok, ana, bitmeyecek. Kötü zamanlar yaşıyoruz. Almanlar durmadan geriletiyorlar bizi. Eğer bir yerde tutunabilir de azıcık dayanırsak sonu gelir, biz ilerlemeye başlarız. Nasıl olsa yakında becereceğiz bu işi.>> Atları kamçılayıp arkasına baktı. <<Korkuyor musun ana? Çok mu korkuyorsun? Savaşı aklına bile getirmemeye çalış. Aklına bile getirme ana. Üzülme. Her şey düzelecek. Bekle de gör.>>
Sersem çocuk, beni böyle sözlerle rahatlatacağını sanıyordu. İnsan aklına getirmeden edebilir mi savaşı? Savaş içindeyken insanın her zaman aklındadır savaş.