Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

528 syf.
10/10 puan verdi
·
31 günde okudu
SPOILER SPOILER Kitap içeriği hakkında bilgi içerir. Allah’ın indirdiği bir kitapta, kutsal bir kitabın incelemesinde “spoiler” da olur mu diyeceksin biliyorum, ama olur. Nasıl mı olur? Bakalım nasıl olurmuş. Okumadın ki sen bu kitabı, hem de hiç okumadın, onun için çok güzel olur “spoiler”, hatta en rahatsız edeninden. Sana sorsalar en başta
Kuran-ı Kerim Türkçe Meali
Kuran-ı Kerim Türkçe MealiElmalılı Muhammed Hamdi Yazır · Altın Post Yayıncılık · 20125bin okunma
··2 alıntı·
3 artı 1'leme
·
5bin görüntüleme
Hakan okurunun profil resmi
3 yıl geçti bu incelemeyi okumamın üzerinden. O zamandan bu zamana çok fazla inceleme okudum, ama hâla bu incelemeden daha iyi bir incelemeye rastlayamadım. İnceleme de çok çok güzel eleştriler de var, eline emeğine bilgine sağlık abi.
mithrandir21 okurunun profil resmi
Eyvallah Hakan, teşekkür ederim güzel yorumun için.
Necip G. okurunun profil resmi
Uğur emeklerine sağlık öncelikle. Çok faydalı, soran, sorgulayan, tartışan, anlatan bir meal incelemesi olmuş. Katılmadığım, farklı fikirde olduğum tek bir cümle seçemedim. Spoier detayını da çok anlamlı buldum... Ben bugüne kadar 7-8 farklı alimin meal denemesini okudum. Deneme diyorum çünkü yorum içermeyen motomot bir tercüme yok. En yakını Yaşar Nuri Öztürk diyebiliriz ki o da çok anlamlı kelimelerin anlamlarını tek tek yazar ve seçimi okuyana bırakır. Elmalılı meali, Cumhuriyet dönemi yazılan ilk mealdir. Hatta ‘meal’ kavramını da ilk kullanan kişidir (mealen-anlamını tam karşılamasa da buna yakın anlamında). Aynı dönem Akif de bir meal yazmak istese de sonradan yarım bırakmıştır. Elmalılı, Akif’in mealini ‘şairliğinin çok gerisinde kalmış’ diye eleştirmiştir o dönem. İlk meal olması hasebiyle geleneğimizde çok önemli bir yeri vardır Elmalılı mealinin. Ancak Elmalılı, bu meali yazarken Fahreddin Razi’den etkilenmiştir. Bu meal, Razi mealine çok benzer o bakımdan hatta çoğu yerler aynıdır. İlk defa meal okuyacaklar için Elmalılı meali bana göre Diyanet mealine tercih edilmelidir. Kişisel olarak beni en çok içine alan meal ise Muhammed Esed mealidir. Ancak her şeye rağmen, senin de vurguladığın gibi öncelik OKUMAK olmalıdır! Okumak ve anlamaya gayret etmek... Tıpkı senin yazdıkların gibi, herkes kendi okumalarından çok önemli tespitlere varacak ve doğru bildiği yanlışları kendi gözleriyle görecektir. Biraz uzattığım için kusura bakma lütfen:) Gerçekten çok değerli bir inceleme olmuş, altına ben de küçük bir katkı yapmak istedim... Selam ve sevgilerimle...
mithrandir21 okurunun profil resmi
Estağfurullah ne kusuru, teşekkür ederim yorumun için. Akif mealini aslında çok okumak isterdim, keşke tamamlasaydı da okuyabilseydik diyorum. Yaşar Nuri mealini ben de okudum ve en çok beğendiğim mealdir, özellikle senin de dediğin gibi kelimelerin her bir anlamını sırayla vermesi en çok sevdiğim ayrıntısıdır, tabii bununla beraber sen de dikkat etmişsindir mealinde hiç parantez yoktur, direkt şekilde meali verir. Bilirsin bu konuyla ilgili çok da güzel önsözü vardır Yaşar Nuri'nin. Tekrardan teşekkür ederim bu güzel yorumun için.
2 sonraki yanıtı göster
mithrandir21 okurunun profil resmi
İncelemede dediğim eleştiriler gelmeye başladı. Bakın Kur'an okuyun ve anlayın dedim, dediklerimi de sadece ayetler ile destekledim diye şu ana kadar küfre bulaştım ve bid'atçı oldum, pardon bid'at beyinli oldum. Merak ediyorum ilerleyen kısımlarda neler olacağım diye. Hâlbuki tek dediğim Allah'ın kitabını önce kendiniz okuyun ve kendiniz anlayındı. "Ve elçi dedi ki: Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kuran'ı terk edilmiş olarak bıraktılar." Furkan Suresi 30. Ayet
Ahizer / Ebru Kırılmaz okurunun profil resmi
Spoiler başlığı dikkatimi çekmişti ve 8 Haziran'da not etmiştim incelemenizi, okumak için. Ellerinize sağlık, güzel konulara değinmişsiniz ama tam bir meal Müslümanlığı örneği olmuş bu yazılanlar. Genel olarak söyledikleriniz doğru fakat elmayla armutu karıştırmışsınız biraz. Örnek vereyim: "Kadın mesela dışarıda veya yabancı erkeklerin yanında gülemez derler ama Hud Suresi 71. ayette İbrahim Peygamber’in hanımın başka erkeklerin yanında güldüğünü görüyorsun ama gülmeye en ufak bir eleştiri olmayıp aksine müjde aldığını da okuyorsun" İslamı sadece mealden öğrenirseniz, böyle düşünmeniz normal, anlıyorum. Ama meal, İslâm'ın kendisi değildir. Bakın siz Elmalılı meali okumuşsunuz. Yani Elmalılı Kuran'dan neyi ne kadar anladıysa, onun anladığı gibi ve anladığı kadarını anladınız. İncelemenizden kestiğim kısım için "şeriat farklılığı olabilir" açıklaması yeterli gelecekti. Ama sadece mealden İslâm öğrenince, bu konunun bizim (Muhammed ümmetinin) şeriatımız içinde geçerli olduğunu düşündünüz.. Kuran'ın birçok ayetinde "Rasul ne verdiyse onu alın" ayetini de gördünüz, değil mi? Peygamberler ve ashab-ı kiram'da bizim için harika örnekler vardır. Ama hükümler konusunda diğer peygamberlerin şeriatlarından ayrılırız. Örneğin, ganimet. Diğer ümmetlerin ganimetleri, Allah tarafında yakılıyordu. Çünkü onlara haramdı. Bu sadece bizim ümmetimize helâl kılındı. Başka bir örnek, yeryüzünün mescid kılınması. Bu da sadece ümmeti Muhammed'e verilmiş bir kolaylıktı. Diğerlerinin imtihanları farklı oldu, bizim imtihanımız farklı oldu. Elma, elmadır; armut, armuttur. İslâm'ı anlamak isteyen Arapça öğrenir. Ama yetmez. Tefsir okur. E tabiki hoca silsilesi ashaba ve Rasulullah'a dayanan icazetli hocalardan. Yine yetmez hadis okur. Ama "ilim deniz gibidir." Yine yetmez yine yetmez. Ve Müslüman "ilk günkü gibi" hep okur. "İKRA!" Ümmetiyiz. İnceleme için teşekkür ederim :)
mithrandir21 okurunun profil resmi
Yorumunuz için teşekkür ederim, yalnız meal Müslümanlığı ne oluyor onu anlamadım? Kur'an Müslümanlığı diye küçümseyici tavırın bir tık ötesi sanırım. Sadece Elmalılı meailini okumadım, diğer farklı mealleri de okudum ve her zaman da meal karşılaştırması yaparım. Siz de maalesef tek bir inceleme üzerinden yorumda bulunup sadece gördüğünüz üzerinden yargı yapıp "Bakın siz Elmalılı meali okumuşsunuz. Yani Elmalılı Kuran'dan neyi ne kadar anladıysa, onun anladığı gibi ve anladığı kadarını anladınız. " diye bu cümleyi kurma yanlışında bulunmuşsunuz. İncelememdeki bahsettiğim kişilere maalesef güzel ve son derecede nazik bir şekilde örnek olmuşsunuz. "Örnek olduğumu da nereden çıkardınız?" diye soracak olursanız cevabım "Kuran'ın birçok ayetinde "Rasul ne verdiyse onu alın" ayetini de gördünüz, değil mi? " cümleniz olacaktır. Ben hiç ama hiçbir yerde, ne bu incelememde ne de başka bir yerde Peygamber'den bizlere bir şey gelmez, Peygamber'in söz hakkı yoktur gibi bir şey demedim, demem de ama siz açıkça belli oluyor ki direkt dememiş olsanız da bunu demek istiyorsunuz. "Ne verdiyse alın" kısmında "Ne" kelimesinden ne anlamamız gerekiyor, dünya üzerinde olan her şey mi yani bu ne kelimesine şey kelimesi gibi içine her şeyi katabilir miyiz? Yoksa Kur'an'daki Allah'ın hükümlerine uygun olan şeyler mi bu "ne verdiyse alın" kısmı. Peygamber ne verdiyse alırım ama ayette elma yazıyorsa hadis diye önümüze konulanda da armut yazıyorsa kusura bakmayın onu alamam aksine bunu da Peygamber sözü olarak kabul edemem. Onun için evet haklısınız elma elmadır armut da armuttur ve bunun için de ilk okuyacağımız her zaman Kur'an'dır, anlayarak okuyalım ki elmalar ve armutları ayırt edebilelim.
2 sonraki yanıtı göster
Serpil Ağ okurunun profil resmi
Değerli okur arkadaşım Uğur Bey, yazdıkların bir tokat misali yüzüme bir kez daha çarptı. Neden mi, bir kez daha diyorum, çünkü ilk defa bu sene meali ile birlikte Kur'an-ı Kerim'i okumaya ve okuduklarımı kavramaya çalışıyorum. Işte! Zavallı insanlığımla ne kadarını kavrayabilirsem... Farkındayım, yaşım itibariyle geç de olsa, o anlamını idrak edebildiğim ayetler bile, varlığımı sorgulamama yetti de arttı. Tamam öncesinde de, bağımsız olarak ayetlerin meallerini okumuşluğum vardır var olmasına da, bir bütün olarak ve okuduklarımı zihnimde sorgulayarak okumam, yaşamımda bir ilk. Değerli okurlar, Kur'an-ı Kerim'in bir sayfasını bir dakikada okumanın anlamı ne, söyler misiniz? Yazılan ayetlerin sırrına vakıf olamadıktan sonra... Kalemine sağlık, okur arkadaşım...
1 önceki yanıtı göster
mithrandir21 okurunun profil resmi
Serpil Hanım, estağfurullah. Ben de geç tanıştım Kur'an'la, keşke daha erken tanışsaydım ama geç oldu işte. Bunda da geç oldu ama güç olmadı diyerek kendimi bir nebze olsun rahatlatıyorum. Teşekkür ederim yorum için, keyifli okumalar.
3 sonraki yanıtı göster
Hakan Can okurunun profil resmi
Kur’anı kerimi okuyup anlama gayreti elbette takdir edilesi bir durum olsa gerek. Ancak bu işin ehli olmayan okurun anlayacağı mana, ayetlerin en zahir,yüzeysel manasıdır.Her ayetin okuyanın ilmine göre açılacak derin, gizli manaları vardır. Hatta kur’anın her bir harfinin dahi, belagatle yazıldığından dolayı manaları vardır. Bunu şu ayetle anlayabiliriz... “Küfre sapanlar/inkâr edenler: “Bu Kur’an ona bir defada topluca indirilmeli değil miydi?” dedi(ler). Oysa biz onu senin kalbine iyice yerleştirelim diye böyle (peyderpey) indirdik. Hem de onu tertîl üzere (tefekkür için bir okuyuşla)* okuduk. Furkan:32 * Tertîl; lahnden, tegannî ve tasannu’dan (hatadan ve yapmacık nağmelerden) uzak ve tecvid kaidelerine uygun bir okuyuş ile. Dolayısıyla arapçayı ana dili gibi bilen birisi tecvid kaidesine uymadan okuduğunda ayetlerin manalarının değişebileceğini anlıyoruz bu ayetten. Şimdi arapçadan türkçeye dönen bir mealde, mananın ne kadar değişebileceği düşünülsün. Ve bu işin ehli olan kişilerce yapılan tefsirlere nekadar ihtiyaç olduğu aşikar olsun.
Lightmorelight okurunun profil resmi
Elinize sağlık güzel bir inceleme. Katıldığım ve katılmadığım bir çok nokta olmakla beraber. Şu kesinki kuran anlamı / meali /tefsiri ile okunmalı. Bu konuda yaklaşık 5 yıl önce çıktığım yolda baya bir mesafe aldım. Affınıza sığınarak bu konuda fikirlerimi paylaşmak isterim. Evet Kuran, tefekkür edilerek sabırla okumaya devam edildiginde kendini size açar ve verdiğiniz değer/ilgi derecesinde hayatın genelinin ve ozelinin sırlarını size açan bir kitap. İşte o zaman karşınızda çıkan/çıkacak olan durum, olay, insan, ilişki nedir, nasıl anlamak lazım, ne tepki vermeli gibi şeyleri çok iyi bir ustanın kolaylıkla eserini ortaya koyması gibi halledebilirsiniz. Ama sabır ve tefekkür ister, devamlılık ister, acele olmaz, Önce satır arası mealli kuran almakla, bi taraftan hamdi yazırın mealine bakmakla, kafaya takılan yerleri arastirmakla yolculuk başlar, 6 ay geçer ilk hatim, sonra bir bakmışsınız 2 yıl geçmiş, artık kelimeleri biliyorsunuz, cümle yapısını, bağlaçlari bunların özelliklerini. Evet zora talip olanlar, kuranı bitmez, harika bir güzel koku kaynağı olarak kullanmak isteyenler. Sabırla, azda olsa devamlı olmakla bunu yakalarlar. Subjektif olarak bu süreçte çok sürprizlerle karşılaşacağınıza eminim örneğin, ne yapmaya karar veremediğiniz bir konu kafanızda iken farkında olmadan kaldığınız yerden Kuran okumaya devam ettiginizde birden Kur'anın sizinle konuştuğunu, yol gösterdiğini göreceksiniz ve bu iltifat karşısında hayret ve şükür hislerinizi coşacak. Bir seferlik değil Kur'ana karşı samimi olduğunuz her zaman bunlara şahit olacaksınız. Başka bir gün sevdiğiniz bir insan içeri girerken hoş bir kelime veya cümle okuduğunuzu fark edip adeta kurandan onay alacaksınız. Güzel insanlar belkide tarihimizde hiç olmadığı kadar Kuran i okumak ve anlamak için kaynaklara kolaylıkla, doğrudan ulaşma imkanı var. Öyle ki belki geçen asrın önemli bir aliminin 2/3 ayda öğrenebilecegi bir konu /kaynak 10 dk öğrenilebilir. İsteyen inanır dener. İstemeyen inanmaz yoluna devam eder. Kimi de inanır ama ahhh o tembellik. Bu yolculuğa çıkmak isteyenlere zaman kazanmaları, işlerinin kolaylasmasi adına şunları tavsiye ederim. 1-arastirdigim satırarası kelime mealli kuranlar arasında en iyi gördüğüm hayrat neşriyat tarafından çıkarılan Kur'an i almakla başlayabiliriz. 2-üstad Bediuzzaman'in Kur'anın ilk 25 ayetini tefsir ettiği, Kur'anın inceliklerini ve okurken nasıl mana çıkarıldığını anlatan harika eseri işarat-ül İ'caz isimli eseri, kısa (200 sayfa kadar), zor bir eser okumak, hatta bir kaç kez okumak, acelemiz yok, yavaş yavaş, profil bilgilerimde link verdiğim apk gayet başarılı ve bu kitapta orda var. Osmanlıca kelime üzerinde tıklayınca anlamı geliyor vb birçok faydalı özellik mevcut. Apk her hangi bir izin istemiyor, reklam yok, marjinal bir grup vb tarafından konulmuş değil, yorumlara bakarsınız zaten. 3-internetten Kuran arapcasi ile ilgili araştırma yapmak, bu konuda kaynak ve kalite baya artmış durumda, yeterki istekli olalım, 4-hamdi yazırın tefsiri, risalei nur kitapları gibi maddi ve manevi tefsir kitaplarına bakılabilir ki bunlarda İnt bolca mevcut, ayeti yazdığınızda onun yaklaşık 40 farklı kişiden meali, isterseniz farklı farklı bir çok tefsiri çıkıyor. Hızlıca almak istediğinizi alabiliyorsunuz. 5-kalemle okumanızı, Arapça kısmin bulunduğu çerçeve içi değil ama çerçevenin dışına, notlar, kelimeler, aklınıza getirdiği manalar yazılabilir. 6-en önemlisi pes etmeyip, günlük (veya belirlenen period ne ise) 15/20 dk verseniz 1/2 yıla çok iyi bir seviye yakalanır ve Kur'anın kimlerin elinde ne hale geldiğine içiniz parçalanır. Kaldıki o seviyeye gelmeden bile her seviyede Kur'andan istifade edilir. Ayrıca bu şekilde, imamı Şafi, Üstad Bediuzzaman ve bir çok büyük alimin ortak görüşü olan din hususlarında günlük düzenli, azda olsa devamlı okumaları yapmış olursunuz. Allah CC, ahiret inancı bayatlamaz. İmanımız günden güne tekamül eder. Özellikle her gün bir çok inanç asinmasina maruz kaldığımız, İslami kötü/yanlış temsil edenlerin bol olduğu bir dönemde. Mevlananin bahsettiği pergelin bir ayağının sabit kalması için Kur'an olmasa bile bu tür ehli sünnet alimlerinin kitapları düzenli okunmalıdır, imamı Şafi sayfa numarası bile vermiş, günlük 11 sayfa demiş, Üstad 3,5 sayfada olsa risale okuyun hiç olmadı yüzüne bakın kapatın demiş. Yine üstad Bediuzzaman risalelerin günlük, anlayarak, 1 yıl boyunca okuyan kimsenin zamanının alimleri arasına gireceği müjdesini vermiş. Allah CC işlerinizi kolaylastirip nasip etmesi duasıyla. Selametle efenim.
mithrandir21 okurunun profil resmi
Teşekkür ederim güzel yorum için. Selametle...
Sezen B. okurunun profil resmi
Kuran-ı okumuş ve sorgulamış biri olarak düşüncelerinize aynen katıldığımı söylemek isterim. Ama bunu etrafımdakilerle paylaştıkça bir "Kafir" demedikleri kalıyor bana. :) Ama beni etkileyemiyorlar. Çok çok güzel açıklamışsınız gerçekten. Emeğinize, yüreğinize sağlık...
mithrandir21 okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, kafir demeseler de en azından dinden çıkarsın demişlerdir, dün mesela burada küfre bulaştığımı söylediler. Kur'an okuyun ve anlayın dedim diye.
3 sonraki yanıtı göster
Osman Y. okurunun profil resmi
Uğur sağ olasın, muhteşem anlatmışsın. Mesele tam da budur ölçü Kuran'dır. Sünnet de elbette onun tamamlayıcısıdır, zaten çelişmezler. Fakat pek çok uydurulmuş veya çarpıtılmış hadisler olması ihtimali başlıca kaynak olma yönünden sadece Kuran ile hareket etmemiz gerektiği yönde. Elbette uygulamaları da peygamberimizden öğrendik. Tasavvuf, şeyhler vesaireler meselesi de kesinlikle suistimal edilmiş, yalan yanlış uygulamalarla dolu. Bir de sahabe-peygamber ilişkisine bakmalıyız, arkadaş ilişkisidir bu. Kaç hoca efendi talebesiyle bu düzeyde arkadaş olabilmiştir, el etek öpmenin İslamla da insanlıkla da bir ilgisi yoktur. Daha çok şey var söylenebilecek, inşallah konuşuruz tekrar başka vesilelerle. Teşekkürler bir kere daha bu güzel inceleme için.
mithrandir21 okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Osman. Sen de çok güzel kısaca özetlemişsin. Dediğin gibi daha çok şey var konuşacak, o kadar güzel ayetlerden biraz daha kalksam daha da uzun inceleme olurdu ama daha da fazla "spoiler" vermek istedim :) Herkes kendi okusun tabii ki. El etek öpmek yani şirk, bana göre insanlığın en büyük vebasıdır ve insanı ne hallere getirirler de bilmezler. Hani Çağrı filminde bir sahne vardır ya, Cafer bin Ebi Talip Habeş kralına "Biz peygamberimizin karşısında bile eğilmeyiz" der, hepimizin de gururunu okşar u sahne ama gel gör ki oralardan nerelere gelmiş bu güzelim din. Bir de böylesi de var: youtube.com/watch?v=jndu09P...
45 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.