Yılmaz Güney denince aklıma gelen ilk film Umut.
Gerek Türkiye'de gerek Dünya'da pek çok festivalden ödülle dönen film 50 dile çevrilirken Türkiye'de yıllarca yasaklandı.
Arabacı Cabbarın "hayalperest" arkadaşı Hasan yüzünden onu delirten bir umudun peşine düşmesini anlatıyor.
Yılmaz Güney'e illa bir yakıştırma yapılacaksa bence "Tükiye'nin Dostoyevskisi" yakıştırması cuk oturacaktır.
Sadece senaryoyu izlemek yetmez filmi mutlaka izleyin. Cabbarın atına araba çalınca karakolda insan muamelesi görmemesi , atı ölmesine rağmen kendisinin suçlanması bu toplumun gerçeğine tutulan bir ayna maalesef.