Gönderi

Adam çok başarılıydı. Kadın bir şıllıktı. Deneyin sonucu bu iki cümleyle özetlenebilirdi. Üç araştırmacı, bir uçak şirketinde çalışan hayali bir başkan yardımcısı yarattı. Her biri eşit sayıda erkek ve kadından oluşan dört denek grubundan, bu hayali kişinin iş performansını değerlendirmesi istendi Her gruba, başkan yardımcısı pozisyonunun kısa bir görev tanımı verildi ama ilk gruba aynı zamanda başkan yardımcısının bir erkek olduğu söylendi. Gruplardan, adayın hem yeterliliğini hem de sevimliliğini değerlendirmeleri istendi. Grup, adamı 'son derece yeterli' ve 'sempatik' şeklinde değerlendirerek, oldukça methedici bir değerlendirme yaptı. İkinci gruba, başkan yardımcısının bir kadın olduğu söylendi. Kadın başkan yardımcısı 'sevimli' ama 'çok yeterli değil' olarak değerlendirildi. Diğer bütün elemeler aynıydı, yalnızca algılanan cinsiyet değiştirilmişti. Üçüncü gruba, başkan yardımcısının, şirkette basamakları hızla tırmanan başarılı bir oyuncu, erkek bir süperstar olduğu söylendi. Dördüncü gruba, başkan yardımcısının yönetim kademesinde hızla yukarı çıkan, kadın bir süperstar olduğu söylendi. Daha önce olduğu gibi, üçüncü grup, adamı 'son derece yeterli ve sempatik' olarak değerlendirdi. Kadın süper star da 'son derece yeterli' olarak değerlendirildi. Ama 'sempatik' olarak değerlendirilmedi. Hatta grubun tanımlamaları 'düşmanca' gibi kelimeler içeriyordu. Daha önce söylediğim gibi; adam çok başarılıydı. Kadınsa bir şıllıktı. Önemli olan nokta, cinsiyet önyargılarının gerçek hayat koşullarında, gerçek insanlara zarar vermesidir.
97 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.