Ne acıdır ki bazı şahsiyet sahiplerine yeteri kadar değeri veremiyor, gelenek ve göreneklerimizin üzerine basıp gidiyoruz. Sayısız değer diyorum... Mevlana'sından Baki'sine, Yunus'undan Şeyh Galib'ine... Elin adamları dahi baş üzerinde tutarken bu kişilikleri ve makalelerce methiye düzerken, bizlerin manasız ayaklar altına alışına anlam verememekteyim...
Hiçbir değerimizin adına bir enstitümüz yok. Almanya Goethe Enstitüsü diye bilim irfan yuvası var ve bu yerin isim babası Goethe'nin en sevdiği kişiliklerden birisidir Mevlana... Bu Goethe ve Mevlana ilişkisini ise kesinlikle abartmıyorum. Kendiniz araştırın ve Goethe'nin kazanımlarını görün.
Bizimde bir Yunus Emre Enstitümüz bulunmaktadır ve malesef sadece Türkçe öğretmektedir, başkaca yaptığı bir şey yoktur...
Bilim ile kitap ile değer ile kendi özgeçmişimiz ile bu kadar uzak bir toplum olarak hayatı idame etmeye çalışan biz ve bu toplum insanlarına diyecek söz dahi bulamıyorum.