Bence Peyami Safa genel olarak kadınlara derinlikli kişilikler yazmıyor. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu'nda mesela hiçbir zaman Nüzhet ne düşünüyor tam olarak bilemedik. Canan'da ya da Fatih Harbiye'de hep kadın karakterler fıtrat olarak çıkarcı, bir öyle bir böyle, hatta bazen sinsi, bencil, gösteriş meraklısı ama erkek karakterler daha nedeni nasılıyla anlatılır. Kendisinin belki kadınlara gerçekten bakışı böyledir belki de, ya da dediğiniz gibi o dönemde karşısına çıkan kadınlar hep böyledir, böyle olmayanlar da ahlaksızlaştırılmışlardır ki Peyami Safa bunları yazmıştır diye düşünüyorum.