Bu kitabı okumadım ama Peyami Safa'nın ahlaksız kadınlar üzerinden toplumun ahlaki çöküşünü anlattığına katılıyorum. Bana göre bunun en çarpıcı örneği Sözde Kızlar'daydı. Kitabın adından her şey anlaşılıyor zaten:)
fazla klişe geliyor şimdi, ama belki o dönemde yaşanan nice şokla alâkalıdır. Tabii keşke bu kişiler derinliği olan karakterler olabilseydi. Belki diğer kitaplarda öyledir. Selma ve Gölgesi'nde çıplaklık vb mevzuunun geçilmiş olması değiştiğini düşündürüyor bana. Sözde Kızlar'ı okumadım, ama onlar ilk kitapları, galiba 22-23 yaşında onları yazdığında.
Bence Peyami Safa genel olarak kadınlara derinlikli kişilikler yazmıyor. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu'nda mesela hiçbir zaman Nüzhet ne düşünüyor tam olarak bilemedik. Canan'da ya da Fatih Harbiye'de hep kadın karakterler fıtrat olarak çıkarcı, bir öyle bir böyle, hatta bazen sinsi, bencil, gösteriş meraklısı ama erkek karakterler daha nedeni nasılıyla anlatılır. Kendisinin belki kadınlara gerçekten bakışı böyledir belki de, ya da dediğiniz gibi o dönemde karşısına çıkan kadınlar hep böyledir, böyle olmayanlar da ahlaksızlaştırılmışlardır ki Peyami Safa bunları yazmıştır diye düşünüyorum.
Bir çok eserini ara ara okumayı düşünüyorum yazarın, böylece daha fazla bilgi sahibi olabilir ve daha iyi tespitler yapabiliriz ya da kanaatimiz güçlenir.
Kadın yazarlar erkek karakterleri çok güzel anlatabiliyorken erkek yazarlar o kadar iyi değiller. ne demek ya ahlaksız kadınlar çok ayıp
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.